bu gelinliği deniyordum, bu kadın bana saldırdı. | Open Subtitles | كنتُ أجرّب ارتداء هذا الفستان و قامت هذه الفتاة بمهاجمتي |
bu gelinliği almalısın. Aradığımız buydu! | Open Subtitles | حسناً, يتوجبُ عليكِ شراءُ هذا الفستان, إنَّه هو المناسب |
Hayır, nefret ettim. Çıkartıyorum. bu gelinliği giymeyeceğim, ya da bunu ya da bunu. | Open Subtitles | كلا، أكرهه، سأخلعه، لن أرتدي هذا الفستان أو هذا أو ذاك، لأنّي أفكّر أن الزّواج غبيٌّ. |
bu gelinliği altı kez giydim ve altı kez evlenmemiş olarak eve geri döndüm! | Open Subtitles | ست مرات ارتدين هذا الفستان وست مرات عدت به وانا غير مترزوجة |
- Aslında Bayan Whittenmeyer ben bu gelinliği almaya karar verdim. | Open Subtitles | -سأحضره - أوه في الواقع سيدة وايتنماير لقد قررت التالي سأشتري هذا الفستان |
HAYATIM YALAN bu gelinliği seçmene çok sevindim, Veruca LONG ISLAND, 1988 | Open Subtitles | انا جداً سعيدة لانكِ اخترتِ هذا الفستان |
bu gelinliği giymem kimsenin umurunda değil mi ya? | Open Subtitles | هل يهتم أحد بأني سأرتدي هذا الفستان ؟ |
Biz bu gelinliği alacağız. | Open Subtitles | نحن نريد شراء هذا الفستان |
Beni hapse gönderirsen yakarım bu gelinliği! | Open Subtitles | أذا ذهبت الى السجن هذا الفستان سيذهب! |
bu gelinliği giymelisin. | Open Subtitles | يجب عليك إرتداء هذا الفستان. |