Bu genç adamı, sonunda çaresiz bir şekilde öleceği ağır bir hastalıkla cezalandırdı. | Open Subtitles | ويسر له ليضرب هذا الشاب مع مرض خطير من الذي مات بطريقة يائسة. |
Bu genç adamı kaybettiğin için pişmanlık yaratabilir. | Open Subtitles | قد تجعلك تشعر بالأسف على فقدان موهبة هذا الشاب |
Fakat insanlar Bu genç adamı bilmeli. | Open Subtitles | و لكن يجب أن يعرف الناس عن هذا الشاب المعجزة |
Prenses soluklanadursun, biz de Bu genç adamı dinleyelim. | Open Subtitles | المجلس يوافق على سماع ما يريد هذا الشاب قوله |
Üzgünüm, ama daha demin Bu genç adamı evinizin önünden topladık. | Open Subtitles | أنا آسف آنسة هدسون، ولكننا التقطنا هذا الرجل الشاب أماممنزلكم.. |
Sayın Yargıç, babalık umutları Bu genç adamı değiştirdi ve son fırsatı iki eliyle kavrayacaktır. | Open Subtitles | سيدي، إن آفاق الأُبوّة قد غيرت هذا الشاب وهو سيتشبث بفرصته الأخيرة بكلتا يديه |
Bu genç adamı gerçekten suçlu bulmak için erken değil mi? | Open Subtitles | أليس من المبكر قليلاً أن نحكم على هذا الشاب الصغير؟ |
Bir gün Bu genç adamı sokaklarda yürüyüp Tanrı'dan bahsederken gördüm. | Open Subtitles | ويوم ما رأيت هذا الشاب يتنقل بين الطرق ويعلم الناس رسالة الرب |
Elinde hiçbir ciddi delil olmadan Bu genç adamı suçlamaya çok heveslisin. | Open Subtitles | أنت حريص جدا على إلقاء اللوم على هذا الشاب الذي ليس لديك اي أدلة قطعية عليه |
Kabul ediyorum. Bu genç adamı geri dönmemek üzere adadan çıkarmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أنا أوافقك، لقد حان الوقت ليغادر هذا الشاب الجزيرة لصالحه |
Bu genç adamı yetiştiren kadınla tanışmak harika. | Open Subtitles | من اللطيف مقابلة المرأة التي ربت هذا الشاب الحسن |
Sen, tabii ki , Bu genç adamı tanırsın. | Open Subtitles | أنت، بالطبع ، تتعرف على هذا الشاب اليافع |
Benim bugün mahkemeden istediğim şey tankların Bu genç adamı ezip geçmesine müsaade etmemenizdir. | Open Subtitles | وأطلب من المحكمه في هذا اليوم ان توقف هذه الدبابات عن سحق معنويات هذا الشاب وأرآءه |
Bu genç adamı bugünden önce hiç gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت هذا الشاب قبل اليوم المذكور؟ |
Bu genç adamı tanımıyorum. | Open Subtitles | ،لا أعرف هذا الشاب ليتني أعرفه |
Bu genç adamı biraz yalnız bırakırsanız çok minnettar olurum. | Open Subtitles | سـ ... سأكون مُمتناً كثيراً إذا تركت هذا الشاب يحظى ببعض الوقت وحده |
İnsanın ancak bir video oyununda rastlayabileceği gibi, bir dizi garip olaylar zinciri sonucunda Sentinel yönetim kurulu Bu genç adamı oybirliğiyle yönetim kurulu başkanı olarak seçmiş bulunmaktadır. | Open Subtitles | بعد سلسلة غريبة جدا من الأحداث التي قد واحد تجد فقط في لعبة فيديو، مجلس الحارس صوت بالإجماع في هذا الشاب والرئيس التنفيذي لشركة الجديدة. |
Bu genç adamı da salın. | Open Subtitles | وأخرج هذا الشاب أيضاً |
Bu genç adamı görüyor musun? | Open Subtitles | هل ترا هذا الشاب اللطيف ؟ |
30 yıl önce kadar vaftiz ettiğim Bu genç adamı, Douglas'ı kutsa. | Open Subtitles | فليبارك الرب في هذا الرجل الشاب, (دوغلاس) ...والذي عمدته كطفل منذ 30 سنة |