"bu gibi durumlarda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في مثل هذه الحالات
        
    • في هذه المواقف
        
    • في هذه الحالات
        
    • في مثل هذه المواقف
        
    • في حالة كهذه
        
    • مواقف كهذه
        
    • في حالات مثل هذه
        
    • في وضع كهذا
        
    Bu gibi durumlarda hep bunun ailelerin hatası olduğunu söylerim. Open Subtitles كنت دائماً أقول إنه خطأ الآباء في مثل هذه الحالات.
    İlginç olan tarafı, normalde Bu gibi durumlarda acı, hastanın katlanamayacağı kadar fazla olduğu için hasta komaya doktorlar tarafından sokulur. Open Subtitles الجزء المثير للإهتمام أنه في مثل هذه الحالات نقوم بإدخال المريض في غيبوبة لأن الألم عادةً ما يفوق قدرته على التحمّل.
    Fakat aynı zamanda Bu gibi durumlarda tek hissettiğimiz şey öfke değil. TED ولكن بإمكاننا القول أيضاً بأن الغضب ليس فقط الشيء الوحيد الذي نشعر به في هذه المواقف.
    Bu gibi durumlarda ne yapacağımı asla bilemem. Open Subtitles لستُ اعرف كيف أتصرّف في هذه المواقف المحرجة
    Bu gibi durumlarda sorunu yeniden tanımlamak yararlıdır Open Subtitles ولا أعلم ما أفعل بشأن هذا حسناً أحياناً في هذه الحالات يساعدنا إعادة سرد المشكلة
    Bu gibi durumlarda her zaman yaptığım şeyi yapmaya- Open Subtitles لأفعل ما أفعله دائماً في مثل هذه المواقف
    Bu gibi durumlarda sormam gerekiyor: Her şey yolunda mı? Open Subtitles في حالة كهذه, أنا مظطرة أن أسأل، هل الأمور على ما يرام؟
    Kararları almak ve uygulamak gerekiyor! Bu gibi durumlarda Kapatan yetki sahibidir! Open Subtitles في مواقف كهذه لدى الطيّار في القيادة الحق الكامل بفرض القرارات
    Bu gibi durumlarda bilgi, "bilmen gerekeni bil" temelinde değerlendirilir. Open Subtitles - - في حالات مثل هذه المعلومات تحتاج الى قاعدة
    Bu gibi durumlarda seni tokatlayıp unutulmaz bir sonla çekip gitmem gerektiğini biliyorum. ama artık dayanamıyorum. Open Subtitles في وضع كهذا اعلم انه يجب عليّ ان اصفعك وارحل مع نهاية لا تُنسى لكن، لم اعد قادرة على التحمل
    Bu gibi durumlarda sadece aramam yeter sanmıştım. Open Subtitles في مثل هذه الحالات انا اعلم اني يجب فقط ان اقوم بالاتصال هاتفيا
    Bu gibi durumlarda, yönetmelik bu prosedürün işletilmesini emrediyor. Open Subtitles إن سياسة الجامعة أن يكون سجل الكافي في مثل هذه الحالات.
    Bu gibi durumlarda çoğu insan kendine şunu sorar : Open Subtitles في مثل هذه الحالات,
    Ve Bu gibi durumlarda, bilirsin, uygun bir gönderme gelenektir. Open Subtitles والتي ربما لا أعود منها وهو أمر معتاد في هذه المواقف أن تقومي بـ .. كما تعرفي
    Genellikle Bu gibi durumlarda insanlar öpüşürler ama biz normalden çok uzağız. Open Subtitles في العادة في هذه المواقف الناس تقبل بعضها ولكن لا يوجد ماهو طبيعي هنا
    Bu gibi durumlarda stratejik düşünmeye eğilimliler. Open Subtitles و هم يميلون إلى التفكير بعقلانية في هذه المواقف
    Ve Bu gibi durumlarda yapımcılara verilen takdir hakkına dayanarak... Open Subtitles وأعطت حرية التصرف الممنوحة للمنتجين في هذه الحالات سيادة القاضي, نحن لدينا مادة في القانون تسمى على قدم المساواة
    Bu gibi durumlarda iş hastaya kalıyor. Open Subtitles والفرح ويطهر القلب من السموم والهموم التي أصابته .. ؟ المريض في هذه الحالات أقدر على علاج نفسه
    Söyleyeceğim için affet ama , Bu gibi durumlarda aile evlenecek kızı bırakabiliyor. Open Subtitles اعذرني إذا قلت.. في هذه الحالات حتى العائلات يتنازلون للحد الأدنى
    Patronlar Bu gibi durumlarda ne yapar? Open Subtitles ماذا يفعل الرؤساء في مثل هذه المواقف ؟
    Bu gibi durumlarda Dr.Brennan, nasıl bir alet kullanırdı? Open Subtitles الآن ما هي المعدات (التي تحتاجها د. (برينان التي تستخدم عادةً في مثل هذه المواقف
    Bu gibi durumlarda sormam gerekiyor: Her sey yolunda mi? Open Subtitles في حالة كهذه, أنا مظطرة أن أسأل، هل الأمور على ما يرام؟
    Bu gibi durumlarda sormam gerekiyor: Her şey yolunda mı? Open Subtitles في حالة كهذه, أنا مظطرة أن أسأل، هل الأمور على ما يرام؟
    Bu gibi durumlarda Casey'e hep arkadaşlarına sıkı sıkı tutunmasını söylerdim. Open Subtitles دائماً ما كنت أخبر كيسي) في مواقف كهذه) أنهُ يجدر بكـ التمسك بأصدقائك
    Bu gibi durumlarda tekrardan kanama alışılmış bir şeydir. Open Subtitles عودة النزيف شيء شائع في الحقيقة في حالات مثل هذه
    Jim, temiz bir vicdan Bu gibi durumlarda bekleyebilir, temiz sokaklar bekleyemez. Open Subtitles جيم " ضمير نقي " قد ينتظر في وضع كهذا تنظيف الشوارع لا يمكنه الانتظار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more