Özellikle bu, gözümün önünden gitmiyor çünkü bu hastalığın kendi gözümle gördüğüm ilk örneği. | TED | هذا الورم بالتحديد التصق في ذهني لأنه كان أول حاله من هذا المرض اراها بنفسي |
Halbuki bu oldukça üzücü olmasına rağmen, onların hayatları sayesinde, bu hastalığın ne kadar ölümcül olabileceği konusunda farkındalık yarattık. | TED | ومع ذلك، على الرغم من ان هذه الأخبار محزنة جداَ، أيضاَ و بفضل قصصهم الشخصية أثرنا الإنتباه حول فتك هذا المرض. |
Bu nedenle pek çok ülke bu hastalığın en ölümcül türlerine karşı aşı kullanmaktadır. | TED | ولهذا السبب فإن معظم البلدان تملك لقاحاتٍ تحمي من هذا المرض وأشكاله المميتة. |
Kafatası içindeki basınç arttıkça kişinin zihni bulanıklaşabilir, bu, hastalığın en önemli ayırt edici özellliklerindendir. | TED | وحساسيّة شديدة للضياء. وبارتفاع الضغط ضمن القحف فإنه من الممكن أن يجعل الشخص مضطرباً وهو من السمات المميزة لهذا المرض. |
bu hastalığın pençesindeyken, bunu bilmek... | Open Subtitles | هو يتولى الأمر فقط لكي تعرفي هذا الشيء |
Ama yeterli bir bütçe ve sağlam bir araştırmayla bu hastalığın ilerleyişini durdurabiliriz. | Open Subtitles | , لكن بالأبحاث المناسبة و التمويل المناسب يمكننا ايقاف هذا الوباء |
bu hastalığın tedavisinde kullanılan ilacın ölüm oranı %10'dur. | Open Subtitles | علاج هذا المرض هو عقار... فتاك وحده عشرة بالمئة من الحالات |
bu hastalığın tedavisi var mı? | Open Subtitles | -أجائزٌ شفاءه من هذا الداء؟ |
Gün bitene kadar, her bir 4400'ü bu hastalığın testine tabi tutacağız. | Open Subtitles | سوف نجمع كل الـ 4400 من خلال سلطتنا لاختبار هذا المرض بنهايه هذا اليوم |
Ulusal Sağlık Örgütü, bu hastalığın her ne ise mutasyona uğrayıp genel nüfusa yayılacağından endişe ediyor. | Open Subtitles | قلق بخصوص هذا المرض مهما كان يمكنه ان يتغير ويتحور |
bu hastalığın bulaşıcı olup olmadığını öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | :نشاهد فى الحلقات القادمة: نريد أن نعرف كيف أنتشر هذا المرض |
"bu hastalığın tedavisi için şu ilacı yazmalısınız." | Open Subtitles | جون كامبل رئيس المجلس القسم الأقتصادى هارفارد لعلاج هذا المرض يجب أن توصف هذا الدواء |
bu hastalığın öldürücü olabileceğini biliyoruz. | Open Subtitles | ما نعرفه أن هذا المرض يمكن أن يكون قاتلاً |
bu hastalığın, Krallığımızın geri kalanına yayılması riskini alamayız. | Open Subtitles | لا نستطيع المخاطرة بنشر هذا المرض عبر بقية مملكتنا |
Kendiliğinden bu hastalığın geçmesi çok zor. | Open Subtitles | انه نادر جداً لهذا المرض ان يذهب بعيداً من تلقاء نفسه |
Sadece sen bu hastalığın nedenini kendi gözlerinle gördün. | Open Subtitles | أنت فقط رأيت السبب لهذا المرض .بأعينك الخاصة بك |
bu hastalığın silah olarak kullanılması sonucu meydana gelen onlarca ceset gördüm. | Open Subtitles | لأنني فقط رأيت عشرات الجثث عانت من شكل آخر لهذا المرض |
bu hastalığın pençesindeyken, bunu bilmek... | Open Subtitles | هو يتولى الأمر فقط لكي تعرفي هذا الشيء |
bu hastalığın kaynağı hala bilinmiyor, ama bunun mükemmel planlanmış bir terorist saldırısı olduğu hakkında bir çok teori var. | Open Subtitles | "لم يتمّ إلى الآن، تحديد مصدر هذا الوباء" "لكن هناك العديد من النظريّات التي تتكهّن أنّه نتيجة هجوم إرهابيّ منظّم" |
bu hastalığın tek ilacı IQ! Ama bu bitkiyi Shiki toplatmış! | Open Subtitles | "الشيء الوحيد الذي يمكنه علاج هذا المرض هو "إس آي كيو ولكن سمعت ان شيكي هو الوحيد الذي يمتلكه |
bu hastalığın tedavisi var mı? | Open Subtitles | -أجائزٌ شفاءه من هذا الداء؟ |