Sanıyorum bu ebeveyn tuzağı senin işindi. O filmi severim, ama Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | أتوقع أن هذا اللقاء فخ من تدبيرك أحب ذلك الفيلم، إلا أن هذا لن ينجح |
Neyse, burada neler olup bittiğinin farkındayım, Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | أعرف ماذا يحدث هنا و هذا لن ينجح |
- Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | لن يفلح ذلك ماذا؟ |
Bu işe yaramayacak. En az 9 karakterli olması gerekiyor. | Open Subtitles | هذا لن يفلح يجب ان تكون تسعه رموز علي الاقل |
- Bu işe yaramayacak. Her şeyberbat oldu. - Berbat mı ? | Open Subtitles | لن يفلح الأمر هكذا - يدمر ؟ |
Başkasını bulmaya çalışacaksın Bu işe yaramayacak ve işe yaramamalı da! | Open Subtitles | سوف تحاول ان تجد شخصا أخر فحسب و لن ينجح الأمر و لا يجب ان ينجح |
Bu işe yaramayacak, çoban kız. Barbunya'nın sen olmadığını öğrendiklerinde onu hapse atacaklar ya da Lana onu kaçamayacağı bir yere gönderecek. | Open Subtitles | لن ينجح هذا يا راعية البقر عندما يعرفون أنه لست أنت سوف يحتجزوه |
- Bu işe yaramayacak. - Neden daha önce söylemedin? | Open Subtitles | هذا لن يعمل - لماذا لم تقل ذلك من قبل؟ |
Pekâla! Pekâla! Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | حسنا, حسنا هذا لن ينجح |
Dinle, korkarım Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | أخشى أن هذا لن ينجح |
Korkarım ki, Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | اخشى ان هذا لن ينجح |
Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | كيناى كيناى كيناى هذا لن ينجح |
- Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | لن يفلح ذلك ماذا؟ |
Sadece geri aramak için şansım olmadı. - Evet, Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | لكن لم تأتيني الفرصة لأتصل عليك نعم هذا لن يفلح |
Hayır, Crane Bu işe yaramayacak çünkü o ölmemiş. | Open Subtitles | لا ، كرين ، أقصد أن هذا لن يفلح لأنها ليست ميتة |
Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | لن يفلح الأمر. |
- Bekle, Bu işe yaramayacak. Delik açık. | Open Subtitles | انتظر، لن ينجح الأمر الغطاء مفتوح |
Toplantının sonunda şöyle dedi; bak, Bu işe yaramayacak, paranı bir daha geri alamayacaksın. Ama benim kuruluşlarım 500,000 dolar verecek, böylece fikri test edebilirsin. | TED | ففي نهاية الجلسة قال : أنظر، لن ينجح هذا الأمر، ولن تتمكّن من إسترجاع أموالك. ولكن مؤسّستي ستضع على ذمّتك 500.000 دولار حتى تتمكّن من تجريب هذه الفكرة. |
Tabii, evet, Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | نعم ، حسناً ، هذا لن يعمل |
Bu işe yaramayacak çünkü o kadar param yok. Buraya daha yeni girdim. | Open Subtitles | هذا لن يجدي نفعاً لأنني لا أملك الكثير من المال... دخلت هنا للتّو! |
Kendimi suçlu hissetmemi istiyorsun. Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | تريدني أن أحسّ بالذنب، لن ينجح ذلك |
Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | لن يجدي هذا نفعاً |
Bu işe yaramayacak. Uzun bir tahta kaşık arıyor. | Open Subtitles | إنها لن تعمل إنها تبحث عن ملعقة خشبية طويلة |
- Görüyorum ki Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | استطيع ان ارى من الآن ذلك لن ينجح |