Ben bu ilişkiye kendimden çok şey kattım ve aynı şeyi sende göremiyorum. | Open Subtitles | لقد تنازلت عن أشياء من أجل هذه العلاقة وأنا أشعر أنك لاتفعل المثل |
Simran, ben bu ilişkiye bir şans daha vermek istiyorum. | Open Subtitles | سيمران , أنا اريد ان اعطي هذه العلاقة فرصة اخرى |
Tyson'la ortaklık yapmak için beni bu ilişkiye zorla ittin. | Open Subtitles | لقد دفعتنى في هذه العلاقة وأنت تخطط لعملية الإندماج مع تايسون |
Yok, yok, yok, yaptığım şey bu ilişkiye bağlı olmak. | Open Subtitles | لا.لا.لا.الذي احاول ان اكون عليه هو التزامي بهذه العلاقة |
bu ilişkiye çaba sarf edecek kadar değer vermesini istiyorum. | Open Subtitles | -أريد منه أن يهتم لهذه العلاقة حتى تنجح |
Ve bizim bu ilişkiye umudu geri kazanmak ve yansıtmak için ihtiyacımız var. | TED | ونحن نحتاج تلك العلاقة لتنعكس علينا، لإستعادة الأمل. |
Belki de bu ilişkiye tekrardan başlamak iyi bir fikir değildi. | Open Subtitles | زيَاْرَة ثانية هذه العلاقةِ ما كَانتْ فكرةً جيّدة جداً. |
Hiç kimseye takılmayacağım. bu ilişkiye çok emek verdim. | Open Subtitles | أنا لن أخرج مع أي أحد أنا لا أحبذ بي في هذه العلاقة |
bu ilişkiye başlamadan önce lezbiyenlik tercihimi başkalarıyla denemediğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسفة جداً لأنني لم أختم بطاقة الشارع للشواذ قبل أن أدخل في هذه العلاقة |
bu ilişkiye olgun bir bakış açısı ile bakacak kadar yetişkin değilsin. | Open Subtitles | لست ناضجاً كفاية لتكون نظرة واقعية عن هذه العلاقة |
Onu manipüle etmek için bu ilişkiye giriyorum. | Open Subtitles | لقد إختلقت هذه العلاقة لإنني ببساطة أتمنى أن أحتال عليها |
bu ilişkiye bakıyorum ve sende nasıl etkiler bıraktığını görüyorum. | Open Subtitles | أنا أنظر إلى هذه العلاقة و أرى ما الذي حصل لك |
- Evet! bu ilişkiye yalanlarla başlamayacağım. | Open Subtitles | أجل و يجب أن أبدأ هذه العلاقة بشكل واضح و صريح |
- Evet! bu ilişkiye yalanlarla başlamayacağım. | Open Subtitles | أجل و يجب أن أبدأ هذه العلاقة بشكل واضح و صريح |
Roxie, bu ilişkiye hazır olup olmadığına karar versin. | Open Subtitles | دعيها تقرّر ما إذا كانت على إستعداد لمتابعة هذه العلاقة |
Hatta bir yerde mantıklı geliyor çünkü ben bu ilişkiye senden iki yıl önce başladım. | Open Subtitles | في الحقيقة ذلك منطقي فقد خضتُ هذه العلاقة قبلكِ بسنتين |
Bak. Dinle. bu ilişkiye gözlerimiz tamamen açık olarak girdik. | Open Subtitles | انتظري اسمعيني كلانا دخلنا هذه العلاقة بمعرفتنا الكاملة |
Sanırım, gerçekten kendimi bu ilişkiye adadıysam e-mailini de hacklemek zorundayım. | Open Subtitles | حسنا اذا كنت سألتزم حقا بهذه العلاقة يجب على أن أخترق بريده الالكترونى |
Birimiz bu ilişkiye diğerinden daha ciddi bakıyor. | Open Subtitles | أحدنا مهتم بهذه العلاقة أكثر من الآخر |
bu ilişkiye nasıl bakarsam bakayım sanırım artık yürümüyor. | Open Subtitles | (سام) بكل طريقة انظر لهذه العلاقة أجد... لا اعتقد انها ستنجح كنت افكر بنفس الشيء! |
Yani bir yanda ben her şeyimi bu ilişkiye koyuyorum ve o bir hata durumunda çıkış yolu planlıyor. | Open Subtitles | أقصد, هااناذا, أبذل كل مجهودي في تلك العلاقة .و هو. وهويخططلاستراتيجيةهروب , يخطط للفشل |
Dinle, bu ilişkiye kendimi %100 vermediğimi biliyorum, çünkü, harika birisin ve bu beni korkutuyor. | Open Subtitles | النظرة، أنا فقط أُريدُك أَنْ تَعْرفَ بأنّني ما كُنْتُ في هذه العلاقةِ 100 % , وهو بسبب كَمْ عظيم أنت وكَمْ ذلك يُخيفُني. |
Senin görevin, iyi günde ve kötü günde bu ilişkiye mutluluk tohumları ekmek... ailelerimiz arasındaki ilişkiyi daha da sağlamlaştırmak. | Open Subtitles | هذا واجبُكَ لفَهْم حسّاسية هذه الرابطةِ... ... للنشر سعادة في الأوقات الطيبةِ والسيئةِ لتَقْوِية روابطِ كُلّ علاقة |
bu ilişkiye temel kurallar koymalıyız. | Open Subtitles | يجب علينا ان نضع بعض القوانين الصارمه لهذه العلاقه |