Hayır, anlamıyorsunuz. Bu insanlara yardım etmelisiniz. | Open Subtitles | لا , انت لا تفهم عليك ان تساعد هؤلاء الناس |
Bu insanlara yardım edeceksin unuttunuz mu size l yapılan yardımları sende işe ilk başladığında babam az yardım etmedi hattta ilk büronu kiralamak için.... iyi! | Open Subtitles | أنت يجب أن تساعد هؤلاء الناس هل نسيت أيامك؟ عندما أنت كنت كافحت أبّي لكي يساعدك |
Steve Bu insanlara yardım etmelisin, tamam mı? | Open Subtitles | ستيف),يجب أن تساعد هؤلاء الناس,حسناً؟ ) |
Elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Hala Bu insanlara yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | إنني أفعل أفضل ما بوسعي حقاً، هنا لازلت أحاول مساعدة هؤلاء الناس |
Bunu söylemekten nefret ediyorum ama Bu insanlara yardım edemeyiz. | Open Subtitles | أكرة أن أكون الرجل الذي يقول ذلك لكن لا نستطيع مساعدة هؤلاء الناس |
Bu insanlara yardım etmek için kendinizi tehlikeye attınız. | Open Subtitles | لقد وضعت نفسك في خطر لمساعدة هؤلاء الناس |
Dünyayla iletişim kurarsak ancak Bu insanlara yardım etmiş oluruz. | Open Subtitles | فالإتصال بالأرض هو الطريقة الوحيدة التي يمكننا بها مساعدة هؤلاء الناس |
Bu insanlara yardım etmek herkes için insanlık görevidir. | Open Subtitles | إنه واجب على كل إنسان ، إذا كنت انسان مساعدة هؤلاء الناس |
Burada yaptıklarımız Bu insanlara yardım etmek içindi. | Open Subtitles | -ما فعلناه، كان مساعدة هؤلاء الناس -بربك، أنا أعرفك جيدًا |
Bu insanlara yardım etmek istediniz, ben de istiyorum. | Open Subtitles | انت تريد مساعدة هؤلاء الناس و انا كذلك |
- Ben bir doktorum. Bu insanlara yardım etmek benim görevim. | Open Subtitles | أنا طبيب ، من واجبي مساعدة هؤلاء الناس |
Bu insanlara yardım etmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أريد فقط لمساعدة هؤلاء الناس. |
Buraya Bu insanlara yardım için geldik. | Open Subtitles | هنا لمساعدة هؤلاء الناس |
Bu insanlara yardım etmeye geldik. | Open Subtitles | هذا ليس... نحن هنا لمساعدة هؤلاء الناس. |