"bu kadar iyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهذه الروعة
        
    • أفضل من هذا
        
    • بهذه البراعة
        
    • بهذه السعادة
        
    • جيداً جداً
        
    • جيداً على هذا النحو
        
    • بمثل هذا
        
    • بهذا الجمال
        
    • بهذا اللطف
        
    • بهذه الطيبة
        
    • بأفضل من هذا
        
    • بتلك الجودة
        
    • وذاك جيد
        
    • ممتازة هكذا
        
    • لجماحك
        
    Ben bu kadar iyi rol yapsaydım kendi şovumda oynuyor olurdum. Kes şunu. Open Subtitles رائع , لو قدمت أداءا بهذه الروعة لكنت الآن أمثل بمسلسل يشبه إلياس
    Ben bu kadar iyi rol yapsaydım kendi şovumda oynuyor olurdum. Kes şunu. Open Subtitles رائع , لو قدمت أداءا بهذه الروعة لكنت الآن أمثل بمسلسل يشبه إلياس
    İtiraf etmeliyim Paul, havari Paul olsa bu kadar iyi yapamazdı. Open Subtitles علي أن أخبرك الآن يا باول حتى الحواري باول كان قد ام بما هو أفضل من هذا
    Evet, adına beceriksizlik deniyor. Sen bu kadar iyi hale, nasıl geldin? Open Subtitles نعم، اسمه الأسلوب المهلهل كيف أصبحت بهذه البراعة على أي حال؟
    Para kaybetmeyi bu kadar iyi karşılayan birine sert davranmak zor. - Rhett! Open Subtitles من الصعب أن تكون صارماً مع رجل يخسر نقوده بهذه السعادة
    Bir daha birini dolandıracaksan bu kadar iyi çalma. Open Subtitles في المرة القادمة اللتي تتحايل فيها على أحدهم لا تعزف الغيتار بهذه الروعة
    bu kadar iyi göründüğünde, hiçbir şey bilmen gerekmez. Open Subtitles عندما تبدو بهذه الروعة لا تحتاج لمعرفة اي شيء
    Yalnızca iki bacaklı birinin bu kadar iyi dans etmesi çok şaşırtıcı. Open Subtitles أن أحداً لديه ساقين يستطيع أن يرقص بهذه الروعة
    Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim! Open Subtitles لم أشعر في حياتي بشعور أفضل من هذا.
    Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim! Open Subtitles لم أشعر في حياتي بشعور أفضل من هذا.
    bu kadar iyi silah sıkmayı nereden öğrendin? Open Subtitles إذن كيف تعلّمت إطلاق النار بهذه البراعة ؟
    İşin doğrusu uzun yıllar sonra ilk kez bu kadar iyi hissediyorum. Open Subtitles في الواقع، لم أشعر بهذه السعادة في حياتي منذ دهور
    Birbirimizi bu kadar iyi anlamamızın ne kadar rahatlatıcı olduğunu anlatamam. Open Subtitles لا أستطيع إخبارك كيف يكون الإطمئنان يحب أن تعرف أن كل منا يفهم الآخر جيداً جداً.
    Eğer bu kadar iyi isen, neden kendine çalışmıyor ve zengin olmuyorsun? Open Subtitles إذا كنت جيداً على هذا النحو لم لا تراهن على مباراتك
    Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim. Heyecandan olsa gerek. Open Subtitles لم أشعر أبدا بمثل هذا التحسن فى حياتى لابد أنها الإثاره
    Biri bu kadar iyi bir park yeri bulursa, arabayı yerinden oynatmaz. Open Subtitles من يحصل على مكان بهذا الجمال لا يتخلّى عنه أبداً
    50 yıldır bana bu kadar iyi davranan biri olmamıştı. Open Subtitles لا أذكر أن عاملني شخصاً بهذا اللطف طيلة خمسين عاماً
    Takım arkadaşınken neden bana hiç bu kadar iyi davranmadın? Open Subtitles لماذا لم تكوني بهذه الطيبة معي عندما كنت بفريقكِ ؟
    Hiç bu kadar iyi olmamıştım. Open Subtitles لم أشعر يوماً بأفضل من هذا الحال
    bu kadar iyi bir dedikodu kilisenin söylentileri arasına da hemen girer. Open Subtitles إشاعات بتلك الجودة ستصل إلى ثلة الكنيسة بوقت قصيرٍ جداً
    Eğer yaptığı optik devreler bu kadar iyi çalışıyorsa, hedefleme sistemi inanılmaz olmalı. Open Subtitles إذا كانت التجولات البصرية ممتازة هكذا فيجب أن يكون النظام التوجيهى عظيما ً
    Kendini bu kadar iyi tutabildiğin için seni tebrik ediyorum. Open Subtitles أهنئك على كبحك لجماحك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more