Açıkçası oradan Bu kadar kısa sürede... işini bitirip çıkmana şaşırdım. | Open Subtitles | انا مندهش كيف حصلت على دورك وتـخرج بهذه السرعة |
Benimle görüşmek istemene şaşırdım. Hem de Bu kadar kısa sürede. | Open Subtitles | أنا مندهش أنك أردت المقابلة بهذه السرعة. |
Hiçbir cerrahın Bu kadar kısa sürede canlı donörden nakil yapamayacağını sen söyledin. | Open Subtitles | قلت أنه لن يقبل جراح بزراعة كبد بهذه السرعة |
Gerçekten Bu kadar kısa sürede benimle görüştüğünüz için minnettarım. | Open Subtitles | أنا حقاً ممتن لأنكي قابلتيني في هذه المهلة القصيرة |
Bu kadar kısa sürede buluştuğunuz için sağ olun. | Open Subtitles | أشكركما على الإجتماع بي في هذه المهلة القصيرة |
Bu kadar kısa sürede bunu sipariş etmiş olamazsın. | Open Subtitles | فلا يمكنك أن تأتي بها في هذا الوقت القصير |
Bu kadar kısa sürede böyle hüzünlü bir senaryo ve bir yıldız yarattın. | Open Subtitles | في وقت قصير حصلت على سيناريو حزين، وبطلة |
Root'un Bu kadar kısa sürede çark etmesi Cutter'i hep şaşırtmıştı. | Open Subtitles | كان كارتر متفاجئ حقاً كيف إنقلب علينا روت بهذه السرعة |
Bu kadar kısa sürede Nasha Rodina'da harekete geçmemizi beklemiyorlar. | Open Subtitles | لا يترقبون منّا شنّ هجوم آخر بهذه السرعة |
Bu kadar kısa sürede 3 milyon bulamam. | Open Subtitles | لا يمكنني إخلاء ثلاثة ملايين بهذه السرعة |
Seni Bu kadar kısa sürede görmeyi beklemiyordum. | Open Subtitles | حسنا، لم أتوقع رؤيتكِ مجددا بهذه السرعة. |
Bu kadar kısa sürede bizi görmeyi kabul ettiğiniz için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لموافقتكم على مقابلتنا بهذه السرعة. |
Bu kadar kısa sürede dinleyemezsin, telsizi de kırdın zaten. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تتنصّت على مكالمةٍ بهذه السرعة وأنت حطّمت جهاز الإرسال |
Sanırım Bu kadar kısa sürede bu kadar başarıyı beklemiyorduk. | Open Subtitles | اظن اننا لم نتوقع هذا النجاح بهذه السرعة |
Bu kadar kısa sürede bunu yapmak için çok naziksiniz. | Open Subtitles | إنه نوع من جدا لك أن تفعل هذا في هذه المهلة القصيرة. |
Bu kadar kısa sürede toplanabildiğiniz için teşekkürler Pamela Lansbury üyeleri. | Open Subtitles | شكرا لكم فريق باميلا انسبوري، للتجمع في هذه المهلة القصيرة |
- Bu kadar kısa sürede geldiğin için sağ ol. | Open Subtitles | هذه هي المصافحة التي حصلتَ عليها أشكركَ على الحضور في هذه المهلة القصيرة |
Bu kadar kısa sürede alabildiğim tek şey bir pasta ile kocaman bir pinyata oldu. | Open Subtitles | كل ما أستطعت الحصول عليه في هذا الوقت القصير هو الكعكة و بنياتا الطيز الكبيرة |
FBI müdürünü aradım ve seni Bu kadar kısa sürede buraya yolladığı için teşekkür ettim. | Open Subtitles | سأقوم بالإتصال بمدير مكتب التحقيقات الفيدرالية لأشكره على إرسالك هنا في وقت قصير. |
Bu kadar kısa sürede tekne ayarlamak çok zor oldu. | Open Subtitles | كان لدينا صعوبة تأمين قارب في مهلة قصيرة مثل هذه. |
Cece'nin özgür olduğu son geceye Bu kadar kısa sürede geldiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | انا فقط اود ان اشكركن جميعا لحضروكن في وقت قصير من بعث الرسالة "من اجل اخر ليلة حرية لـ "سيسي مرحبا يا عارضات الازياء - |
Bacaklarını kontrol etmeyi Bu kadar kısa sürede başardı mı? | Open Subtitles | استطاعت السيطرة على تلك السيقان في هذه المدة القصيرة ؟ |
Halil Paşa'nın desteği olmadan Bu kadar kısa sürede böyle büyük bir orduyu toplaması mümkün değil. | Open Subtitles | بدون دعم (خليل باشا) فلا يمكنه حشد جيش ضخم فى فترة زمنية قصيرة. |
Bu kadar kısa sürede daha kalitelisini bulamazsın. | Open Subtitles | فإنك لن تجد أفضل جودة في غضون فترة قصيرة كهذه |
Bu kadar kısa sürede değişebileceğine inanmazdım. | Open Subtitles | أنا ما كنت سأعتقده محتمل في مثل هذا الوقت القصير. |