Ama bu kalıntıları teşhis etmek için tek yöntem bu. | Open Subtitles | لكنها الطريقة الوحيدة لدي للتعرف على هذه البقايا |
Ki bu bu kalıntıları kimliklendirmemizi sağlayacak. | Open Subtitles | ما قد يساعدنا إيجابياً لتحديد هوية هذه البقايا |
İlerisi için söylüyorum, bu kalıntıları adli tıp kanıtlarıdır. | Open Subtitles | لأخذ العلم مستقبلاً هذه البقايا البشرية هي أدلة شرعية |
bu kalıntıları kim göndermişse doğru şeyi yapmış. | Open Subtitles | من أرسل لك هذه البقايا كان مصيبا في فعل ذلك. |
Yapması gereken tek şey bu kalıntıları.. | Open Subtitles | و كلُّ ماكان عليها فعله، هو أن تجعل . (تلك البقايا تظهر على أرض (بارلو |
Hükümetin bu kalıntıları incelemek için daha iyi ekipmanlara sahip olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر حول الحكومة من الأفضل . أن يدرسوا هذه البقايا |
Hükümetin bu kalıntıları incelemek için daha iyi ekipmanlara sahip olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا أفكر حول الحكومة من الأفضل . أن يدرسوا هذه البقايا |
bu kalıntıları açıklayacak bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء يفسر هذه البقايا |
Anlamıyorum. Neden bu kalıntıları Dr. Edison'a verdin? | Open Subtitles | -لا أفهم لماذا أعطيت تلك البقايا للد. |