bu karmaşık fikirleri daha akılda kalıcı ve unutulmaz yapmanın bir yolu. | TED | كانت طريقة لعرض الأفكار المعقدة وجعلها سهلة التذكر والفهم، فيفهمها الناس. |
Bu gönüllülere de eğitim veriyoruz, ayrıca bakanlıklara da bu karmaşık taşıma hakkında yardımcı oluyoruz. | TED | الآن، نقوم بتدريب هؤلاء المتطوعين، ونساعد أيضًا الوزارات بخصوص تلك العمليات اللوجيستية المعقدة. |
İsteğini iletmeyi isterim, ama bu karmaşık bir konu. | Open Subtitles | .سأطلب منهم سحبك من هنا وإعادتك .ولكن الأمر معقد جدا |
Sanırım şimdi daha iyi, ancak bilemiyorum, bu karmaşık bir şey. | Open Subtitles | ،أعتقد أن الأوضاع أفضل الآن ...لكن لست أدري، الأمر معقد |
Evet, ama bu karmaşık. | Open Subtitles | اجل، لكن المسألة معقدة. |
bu karmaşık hale gelebilir. | Open Subtitles | اوه, قد يزيد الأمر تعقيداً. |
- bu karmaşık. | Open Subtitles | انه أمر معقد جيك .. |
bu karmaşık yolculuk, sadece birinci nesil arkadaşların deneyimleri değil. | TED | هذه الرحلة المعقدة ليست مجرد تجربة مر بها أبناء الجيل الأول. |
Peki, beyindeki bu karmaşık devre nasıl kurulmuş? | TED | حسنا، كيف يتم تنظيم كل هذه الدوائر المعقدة في المخ؟ |
bu karmaşık dünyaları inanılır, anlaşılır, ve keşfetmeye değer yapan da budur. | TED | وهذا مايجعل هذه العوالم المعقدة قابلة للتصديق وشاملة وتستحق الاستكشاف. |
Bir nöroloji bilimi öğrencisi olarak hep çeşitli beyin yapılarına dokunup oynayabildiğim gerçek bir makine ile bu karmaşık beyin yapılarını öğrenme ve hatırlama yeteneğine dair hayaller kurardım. | TED | بصفتي تلميذا في علم الأعصاب، فأنا دائما أحلم بالقدرة على تعلم و حفظ كل هذه البنيات الدماغية المعقدة بواسطة آلة حقيقية، تمكنني من لمس و التلاعب بمختلف البنيات الدماغية. |
Ama ben sevgi ve kıskançlık, dostluk, çekicilik ve saygı duyuyordum ve tüm bu karmaşık hisleri uzun süreli ilişkiden sonra biriktiriyorsunuz. | TED | لكن كان لدي حب وغيرة ومودة وانجذاب واحترام وكل تلك المشاعر المعقدة التي تجمعها بعد علاقة حب طويلة الأمد. |
Ve aslında beynin özelleşmiş bir işlemci geliştirdiğini görebilirim. bu karmaşık dizi için, bir sesler repertuvarı için özelleşmiş. | TED | وألاحظ أنّ الدماغ يطور معالجا متخصصا. متخصصا في تلك المجموعة المعقدة ، مرجع من الأصوات. |
- bu karmaşık bir şey. - Evet. | Open Subtitles | الأمر معقد أجل , ما الذى يدور هنا ؟ |
Daha çok silah kafama dayalı gibiydi, bu, bu karmaşık. | Open Subtitles | ... بل كنتُ أنا الممسكة بزمام الأمر الأمر معقد |
Şimdi, bu karmaşık. Kendim onu açık hale getirmek istiyorum. | Open Subtitles | الأمر معقد أريد توضيحه بنفسي |
Evet, ama bu karmaşık. | Open Subtitles | اجل، لكن المسألة معقدة. |
bu karmaşık hale gelebilir. | Open Subtitles | اوه, قد يزيد الأمر تعقيداً. |
bu karmaşık. | Open Subtitles | انه أمر معقد . |