Buradaki gammaz bir işaret Bu kayaların nasıl oluştuğunu gösterir. | Open Subtitles | هناك دلالة شديدة هنا حيث تُظهر كيف هذه الصخور وُجدت |
Bu kayaların ısısı, yer altı suyunu yeryüzüne doğru hareket ettirir. | TED | الحرارة المنبعثة من هذه الصخور تقود المياه الجوفية إلى السطح. |
Eğer Bu kayaların etrafından dolaşmak istiyorsak, tüm yükümüzü atmalı ve tüm enerjimizi harcamalıyız. | Open Subtitles | سيكون عليكما أن تلقيا بحملكما في اتجاه الحركة إذا التفتنا حول أحد هذه الصخور |
Losworth için tek çıkış yolu var. O da Bu kayaların üzerinden geçiyor. | Open Subtitles | الطريق الوحيد الى "لوردزبرج" هناك فوق تلك الصخور او المرور من هنا |
Eğer ezkaza bu gezegenin üzerinde yaşayan canlılar olursa Bu kayaların çoğu, oraya birtakım yolcular taşıyacak. | Open Subtitles | وإذا كانت تلك الكواكب مأهولة بالحياة، إذًا فالعديد من تلك الصخور سوف يحمل في ثناياه بعض الركاب... |
Bu kayaların altına bir servet bırakıyoruz resmen. | Open Subtitles | سوف نترك الثروة تحت هذه الصخورة. |
Bu kayaların altına bir servet bırakıyoruz resmen. | Open Subtitles | سنترك الثروة على هذه الصخورة. |
Esas işkence çektiren şey ise tüm Bu kayaların üst tarafında kar ve buz vardı ve suyun akış sesini duyabiliyordunuz. | Open Subtitles | و الشىء المعذب كل هذه الصخور و الزلال فوق النهر الجليدي و تستطيع أن تسمع الماء يجري |
Kent sakinlerinin yerleşimi bu kadar ileri bir noktaya taşımalarının sebebi Bu kayaların bir hazineye gezegenin en değerli mücevherlerinden birine sahip olmasıdır. | Open Subtitles | سبب نزول سكان البلدة لهذا العمق لأن هذه الصخور ، تحتوي على كنز أحد أكثر الجواهر قيمة على سطح الكوكب |
Bu kayaların rengi, burası volkanik. Bu demek oluyor ki kuzey tepelerinde olmalı. | Open Subtitles | هذه الصخور ذات لونٍ بركانيّ، وذلك يفيد أنّ موقعها في مكانٍ ما في التلال الشمالة. |
Bu kayaların altından akıntı geçiyorsa ve biz de bulursak biz de diğerleri gibi nehrin üzerinde oluruz. | Open Subtitles | إذا وصل التدفق إلى تحت هذه الصخور وتمكنّا من الوصول إليه فسنكون محظوظين جداً |
Bu kayaların arasına girebiliyorlar bu yüzden çok küçükler. | Open Subtitles | تعرف، يمرّون من خلال هذه الصخور ولِهذا هم صغار جداً. |
Saha vericileri tüm Bu kayaların arasından sinyal veremez. | Open Subtitles | أجهزة الإرسال الميدانية لن تفلح بالعمل بوجود كلِّ هذه الصخور. |
Bu kayaların ötesinde ne olduğunu öğrenmek için daha ileri gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أذهب أبعد من ذلك، كما تعلمون، معرفة ما هو أبعد من هذه الصخور. |
Bu kayaların böyle görünmesinin ve özel olmasının nedeni de budur. | Open Subtitles | ولهذا تبدو هذه الصخور ،كما ترونها |
Bu kayaların altına bir servet bırakıyoruz resmen. | Open Subtitles | فنحن نُخّلف وراءنا ثروة تحت هذه الصخور |
Bu kayaların birinin, | Open Subtitles | هو أن واحدة من تلك الصخور |
Bu kayaların bazıları çok gevşek. | Open Subtitles | أحد تلك الصخور رخوة للغاية. |