EM: Otonomi özellikleri hakkında dikkatli olmak istediğimiz bir durum Bu kesinlikle. | TED | هذه بالتأكيد حالة يجب فيها الحذر من الإفصاح عن ملامح القيادة الذاتية. |
Bu kesinlikle içeceğim son paket olacak. | Open Subtitles | أنا أعدك,هذه بالتأكيد العلبة الأخيرة التى سأدخنها |
Bu kesinlikle hayatımda gördüğüm en çirkin burun. | Open Subtitles | ذلك بالتأكيد الأنف الأقبح أنا أبدا رأيت في حياتي. |
Diğer erişim noktalarını kontrol ediyorum. Bu kesinlikle hapishane dışından biri. | Open Subtitles | ما زلت أتحقق من نقطة الدخول الأخرى إنه بالتأكيد شخص خارج السجن |
Bu kesinlikle daha iyi hissetmeni sağlayacak. BUNA OPUCUK MU DIYORSUN? ORASINA DOKUN! | Open Subtitles | بالتأكيد هذا سوف يجعلك تشعر بحال أفضل ماذا ؟ |
Bu kesinlikle bir parçası olmak için öleceğin havalı bir olay. Kapattıktan sonra olacak, ...böylece işi de etkilemeyecek. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما تريده وتتمنى أن تكون جزءاً منه سوف تبدأ بعدما نغلق لذا لن تؤثر على محصول اليوم |
Sana başka bir tane bulmalıyız. Bu kesinlikle olmaz. | Open Subtitles | سنجد لك أخرى، هذه بالتأكيد لا تفي بالغرض |
Ama Bu kesinlikle şimdiye kadar keşfedilmiş olan açık deniz balıklarının en tuhafı olmalı. | Open Subtitles | لكن هذه , بالتأكيد قد تكون أغرب أسماك الأعماق التي قد تم اكتشافها |
kontratları görmedim fakat Bu kesinlikle iyiye işaret. | Open Subtitles | لم أرى عقود ، لكن هذه بالتأكيد اشارة لشيء جيّدة |
Bu kesinlikle tonla izlenme getirecek. | Open Subtitles | هذه بالتأكيد ستجلب لنا الكثير من المشاهدين |
Bu kesinlikle senin şeytani tarafın. | Open Subtitles | نعم، ارى؟ ذلك بالتأكيد جانبُكَ الشريّرُ. |
Bu kesinlikle ortalığı kızıştırır, değil mi? | Open Subtitles | حسناً، حسناً، ذلك بالتأكيد يمكن أن يُصعد حجّة، أليس كذلك؟ |
Bu kesinlikle bir tür akustik dinleme cihazı. | Open Subtitles | إنه بالتأكيد نوع من أجهزة التنصت السمعي. |
Bu kesinlikle kontrolü bir erkeğin almasını neden istediğini açıklıyor. | Open Subtitles | حسناً، بالتأكيد هذا يُفسّر لماذا تريدين رجلاً يتولّى المسؤولية. |
Çünkü Bu kesinlikle bizim aradığımız sıcaklık ve güven. | Open Subtitles | لأن هذا بالضبط نوعية الدفء وأُصر بأننا سنبحث |
Bu kesinlikle kilo vermekle alakalı olmayacak, çünkü harika görünüyorsun. | Open Subtitles | هذا قطعاً لن يكون عن فقدان الوزن لأنِك فى حالة جيدة |
Bu kesinlikle üç sene önce doğum gününde ona aldığın uğurböcekli bozukluk çantasını telafi edecek. | Open Subtitles | هذا تماماً سيعوض عن تلك الصرافة على شكل خنفساء التي أشتريتها لها قبل ثلاث سنوات لعيد ميلادها. |
Bu kesinlikle 54 yıl önce kaybolan Mark-15. | Open Subtitles | إنها بالتأكيد الـ"مارك-15" المفقودة منذ 54 عام. |
Pekala, Bu kesinlikle almış olduğum en ilginç hediye. | Open Subtitles | حسناً .. انها بالتأكيد اغرب هدية حصلت عليها يوماً |
Bu kesinlikle viral olacak. | Open Subtitles | أوه، هذا هو بالتأكيد الذهاب الفيروسي. |
İdeal şartlarda Bu kesinlikle önemli olurdu. | Open Subtitles | في عالم مثاليّ، كان هذا حتماً ليشكّل فرقاً |
Ve Bu kesinlikle Kudüs'e yapılan bir gece yolculuğundan daha olağandışıdır. | Open Subtitles | وهذا بالتأكيد شىء أصعب تصديقا من إنجاز رحلة ليلية الى القدس |
Bu kesinlikle ATM kartının adresi. | Open Subtitles | حتماً هذا هو العنوان الخاص بالبطاقة البنكية |
Gördüğüm suç mahalline bakılacak olursa, Bu kesinlikle cinayet silahının bir parçası. | Open Subtitles | بناء على مارأيت من مسرح الجريمة فـ هذا بالتأكيد هو سلاح القتل |
Bu konuda hiçbir görüş belirtemem ancak Bu kesinlikle o değil. | Open Subtitles | لا أجرؤ بفرض رأي على ذلك ولكن هذا بالتأكيد ليس هو |