"bu krizin" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الأزمة
        
    Sizinle küresel mülteci krizi hakkında konuşacağım ve amacım size bu krizin çözümlenemez değil, yönetilebilir olduğunu ve size bu konunun ön saflardaki mülteciler kadar bizler ve kim olduğumuz hakkında da bir dava olduğunu anlatacağım. TED سأتحدث إليكم عن أزمة اللاجئين العالمية وهدفي أن أريكم أن هذه الأزمة قابلة للإدارة وأنها ليست بلا حل، لكن أيضًا أن أريكم أن هذا الأمر يعنينا نحن ومن نكون كما يعني ذلك امتحاناً لللاجئين على الحدود.
    Belirtmek gerekir ki, sıradan bireyler ve şirketler bu krizin sorumlusudur. Open Subtitles لست بحاجة أن أقول أنهم ذات الأفراد والمؤسسات التى خلقت هذه الأزمة
    bu krizin aşılmasında ne kadar becerikli olduğunuzu da kanıtladınız. Open Subtitles وأثبتِّ أنكِ داهية للغاية في كافة أنحاء هذه الأزمة
    bu krizin başlangıcında Başkan'ın vefat etmesinin ardından çok sayıda sorumluluğu üstlenmek bana düştü. Open Subtitles مسؤوليات كبيرة وقعت على عاتقي منذ رحيل الرئيس في بداية هذه الأزمة.
    Kimse bu konuda tek kelime etmiyor ve bu krizin asıl kaynağının en başta sivil haklar hareketini başlatan aynı adaletsizliğe dayandığını kabul etmiyor. TED وليس فقط أنه لا يوجد من يتحدث عن ذلك، ولكننا نرفض الاعتراف إن مصدر هذه الأزمة متجذر في عدم العدالة ذاتها التي أشعلت حركة الحقوق المدنية.
    Ben, gayet iyimser bir halde, bu krizin Yunanistan, Avrupa ve dünya adına kurumlarımızda köklü demokratik dönüşümler yapmak için bir fırsat olmasını ummuştum. TED أنا و بتفاؤل مفرط تمنيت أن هذه الأزمة ستكون فرصة لليونان و لأوروبا و العالم ، لعمل تحولات ديمقراطية جذرية داخل مؤسساتنا
    bu krizin dünyanın bir yanından diğerine sıçramasıyla, ki şu an olan bu, istikrarsızlaşan yalnızca demokrasilerimiz olmayacak. Liberal demokrasiye hevesli olmayan yükselen ülkeler de istikrarsızlaşacak. TED ومع إنتقال هذه الأزمة من جزء واحد من العالم، كما هو عليه الآن، فلن تزعزع ديمقراطياتنا فقط، ولكن حتى العالم الناشىء الذي لا يحرص على الديمقراطية التحررية التقدمية.
    Sonuç olarak bu krizin nasıl görüneceğini ya da beraberinde neler getireceğini bire bir bilemesek de bize doğru hücum eden şeyin koca, gri bir gergedan kadar tehlikeli, aşikâr ve önceden kestirilebilir olduğunu hepimiz görebiliyorduk. TED لذا لم نعرف على وجه الدقة ماهية هذه الأزمة ومعاييرها ولكننا عرفنا جميعاً، أنها شيء خطير وواضح وقابل للتنبؤ كمثل وحيد قرن رمادي يهاجمنا.
    bu krizin gelip geçici olduğunu söyleme şekline takıIdım. Open Subtitles حسناً، الآن فقط صدمتني بالطريقة ...التي قلتَ فيها أن هذه الأزمة ستنتهي
    Tek başına bu krizin önüne geçebilirsin. Open Subtitles يمكنك بسهولة تفادي هذه الأزمة.
    bu krizin, dostunuz, Doktor Anne Packard'ı korumak için sizin iradenizde yapılmış olduğuna dair söylentiler var. Open Subtitles كانت هناك إشاعات بأن هذه الأزمة صنعتها إدارتك لتحمى صديقتك (الدكتورة (آن باكارد
    bu krizin semptomları da, Amerikalılar olarak hepimizi rahatsız etmektedir. Open Subtitles أعراض هذه الأزمة...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more