Işık rengini soldurduğu için bu kutunun içinde tutmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نبقيها في هذا الصندوق لأن الضوء قد يبهتها |
Kesinlikle bu kutunun içinde, TV'siz kaldık. | Open Subtitles | بالتأكيد أنا محبوس في هذا الصندوق بلا تلفاز |
Bütün hayatım bu kutunun içinde. Kargoya vermek için çok değerlidir. | Open Subtitles | الشيئ الموجود في هذا الصندوق انه ثمين جداً |
bu kutunun içinde ikiye ayrılmış bir oyuk var. | Open Subtitles | داخل هذا الصندوق توجد فجوة و هذة الفجوة مقسمة إلى نصفين |
bu kutunun içinde ne olduğu hiç önemli değil, biz hala bir aileyiz. | Open Subtitles | مهما كان داخل هذا الصندوق سنبقى عائلة واحدة |
Adam Baylin'in sırları bu kutunun içinde kilitli. | Open Subtitles | اسرار آدم بايلين داخل هذا الصندوق المقفل |
bu kutunun içinde işe yarayan şeyler olabilir. | Open Subtitles | أعتقد ربّما يكون هناك شيئا ً في هذا الصندوق |
Bir seferde tek bir sorun. bu kutunun içinde güç alanı teknolojisi var. | Open Subtitles | مهلا, مشكلةًواحدة في كل مرة .هنالك حقل من القِوى في هذا الصندوق |
bu kutunun içinde bulduğumuz şeyden korkuyorsun. | Open Subtitles | تخشى أننا عثرنا على شيء شيء في هذا الصندوق |
Çünkü ben bir şeylerin hareket ettiğini düşünüyorum şurada, bu kutunun içinde. | Open Subtitles | لأني أعتقد بأني سمعت شيء يتحرك في هذا الصندوق الذي هنا |
Bütün hayatım bu kutunun içinde. | Open Subtitles | الشيئ الموجود في هذا الصندوق انه ثمين جداً |
Çünkü bana güvenirsen, senin için açacağım bu kutunun içinde duruyor. | Open Subtitles | لأن كل شيء في هذا الصندوق الذي سأفتحه لك إذا وثقت بي |
En iyi umudum, onu bu kutunun içinde bulabiliriz. | Open Subtitles | أفضل أمل لنا في إيجاده هو في هذا الصندوق |
Onun için , ölümden daha beter bir şey varsa Çürüyen etinin bu kutunun içinde sonsuza kadar kapalı kalmasıydı ve sikik bir golf sahasının altına gömülmekti. | Open Subtitles | وكان هذا هو أسوأ من الموت بالنسبة لها و بناءاً على اعتقادها، فإن جسدها سيتعفَّنُ إلى الأبد في هذا الصندوق |
Bölüm'ün bütün kirli operasyonları bu kutunun içinde. | Open Subtitles | كل عملية قذرة قامت بها "الشعبة" في هذا الصندوق |
Büyü yapmak için parmağını bile kımıldatsan hayatını sonsuza kadar bu kutunun içinde geçirirsin. | Open Subtitles | أقلّ حركة لممارسة السحر و ستمضي الأبديّة داخل هذا الصندوق |
Hazır olun. bu kutunun içinde, insan beynini, | Open Subtitles | داخل هذا الصندوق جهاز إرسال |
(Alkış) bu kutunun içinde, bir fizikçi, bir nörolog, bir ressam, bir müzisyen, bir yazar, bir radyo istasyonu, bir müze, bir okul, orada ürettiğimiz tüm içeriği dünyaya yaymak için bir yayın kolu, bir bahçe var. | TED | (هتاف و تشجيع) و داخل هذا الصندوق يوجد طبيب، وعالم أعصاب، ورسام، وموسيقار، وكاتب، ومحطة إذاعية، ومتحف، ومدرسة، و قسم للنشر لتوزيع كل المحتويات التي نضيفها إلى العالم وحديقة |