Asgari ücretle çalışan birisinin bu miktarı biriktirmesi için 15 ay çalışması gerekir. | TED | شخص ما الذي يكسب الحد الأدنى للأجور عليه أن يعمل 15 شهرا ليوفر هذا المبلغ. |
bu miktarı istemek için kongrenin onayını aldınız mı? | Open Subtitles | هل حصلت على موافقه من الكونجرس لديك .. على هذا المبلغ ؟ ؟ |
HPD'nin adli hesap uzmanlarına hesaplarını daha derinlemesine kontrol etmelerini söyleyeceğim. Bakalım bu miktarı bir yerlerde bulabilecekler mi... | Open Subtitles | سأطلب من الشرطة التحققَ أكثر حيال حساباته المالية لعلَّ يجدوا هذا المبلغ بالتحديد بمكانٍ ما |
bu miktarı nasıl belirledin? | Open Subtitles | ؟ كيف وصلت لهذا الرقم |
bu miktarı kendin ödersen, eş nafakası aleyhine olan en iyi iddianı kaybedersin. | Open Subtitles | تدفعي هذا المبلغ لوحدك تفقدي حجتك الأفضل ضد إعالة الزوجيه |
Ji Hyun'un annesi bu miktarı nasıl buldu? | Open Subtitles | كيف حصلت والدة جي هيون على هذا المبلغ الهائل؟ |
Ben herhangi bir yerde bu miktarı koymadı günün ardından güne tarafından kontrol algoritması | Open Subtitles | أنا لم أضع هذا المبلغ في أي مكان الخوارزميه تتحكم فيها يوما بعد يوم |
bu miktarı müdürümle görüşmeliyim. | Open Subtitles | هذا المبلغ كبير،يجب ان انسق مع المدير |
O tek bir yerde bu miktarı koymuyor | Open Subtitles | هي لا تضع هذا المبلغ في مكان واحد |
Sanırım Matthew bu miktarı yeni ekinlerle patates hasadından kazanmayı umut etti. | Open Subtitles | كان "ماثيو" يعتمد على جني هذا المبلغ من المحصولين الجديدين بالإضافة إلى محاصيل البطاطا؟ |
Oh hadi Bill, bu miktarı vermen seni sokaklara düşürmeyecektir değil mi? | Open Subtitles | بحقّـك (بيل) لن يصعب عليك جمع هذا المبلغ. |
Apple günlük yemeğe bu miktarı ödüyor. | Open Subtitles | تنفق شركة (آبل) هذا المبلغ يومياً على تطعيمها المنزلي |