Olumsuz, 3. Ben bu noktaya yüzde yetmiş üçler ile gelmedim. Şansıma güveniyorum. | Open Subtitles | لا يا 3, لم أصل إلى هذا الحد لأنسحب أحب أن أجرب الفرص |
Şimdi, benim, bu noktaya kadar çözemediğim, tüm kurbanlar,20'li yaşlarda bayanlardı ve büyük ihtimalle belli özellikleri için seçilmişlerdi. | Open Subtitles | أنه حتى هذه المرحلة جميع الضحايا كن إناثاً في العقد الثالث من عمرهن.. على الأرجح يستهدفهم لهذه السمات المحددة. |
Hayır, şimdi pes edemezsin. bu noktaya gelebilmek için çok çalıştın. | Open Subtitles | لا لا يمكنك الاستسلام الان انا عملتي بجد للوصول لهذه المرحلة |
Bana bunu yaptığına inanamıyorum bu noktaya geldiğine sanki benim düşmanım. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن الأمر وصل معها لهذا الحد لتقوم بمثل هذا العمل 0 هذا الأمر هزلي |
bu noktaya kadar hayatımın amacı, kız kardeşimi tekrar görmekti. | Open Subtitles | حياتي حتى هذه اللحظة قد تكون حول الحاجة لرؤيتها مجدداً |
bu noktaya gelmek için ne kadar çaba harcadığımı biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعرف مقدار صعوبة العمل الذي قمت به ﻷصل إلى هنا |
Ve lütfen sabır gösterin. Bir çember çizip yeniden bu noktaya döneceğim. | TED | وأرجوكم تحملوا معي. فسوف أخط دائرة وأعود لاحقاً لهذه النقطة. |
Herşeyi yoluna koymalıyız. bu noktaya nasıl geldik bilemiyorum. | Open Subtitles | لست أدري لماذا وصلت بيننا الأمور إلى هذا الحد |
Pes ediyorum. Olaylar bu noktaya geldiğinde- Hokus pokusa mı? | Open Subtitles | أنا أستسلم عندما يصل الأمر الى هذا الحد - الخزعبلات؟ |
Madem işler bu noktaya geldi niye babacığını aramıyorsun? | Open Subtitles | بما أن الامر بلغ هذا الحد, لما لا تتصل بوالدك؟ |
Şimdi... bu noktaya kadar oynadığımız gezegen buydu. | TED | هذا هو الكوكب الذي كنا نلعب فيه حتى هذه المرحلة من اللعبة. |
bu noktaya gelmemiz uzun zamanımızı-- 15 yılımızı aldı. | TED | لذا الوصول الى هذه المرحلة كان صعبا والطريق طويل 15 عام. |
Dinle Dean, bu noktaya nasıl geldiğimizi bilmiyorum, ama üzgün olduğumu söylemek istedim sadece. | Open Subtitles | لا أعرف كيف وصلنا الى هذه المرحلة ولكنني اريد ان أقول أنا آسفة |
Kendine şunu sormalısın bir insanı bu noktaya getiren nedir? | Open Subtitles | يجب أن تسأل نفسك... ما الذي دفع المرء لهذه المرحلة |
Annenin ve benim bu noktaya gelmemiz çok uzun zaman aldı. | Open Subtitles | لقد تطلب الأمر مني و من والدتك وقتاً طويلاً كي نصل لهذه المرحلة |
Nasıl bu noktaya nasıl geldiniz? | Open Subtitles | كيف تركت الأمر يصل لهذا الحد ؟ لن يصدقك أحد |
bu noktaya kadar kadınların yokluğu fark edilebilir gibi idi. | TED | لقد كان هناك نوع من الغياب الملحوظ للنساء حتى هذه اللحظة. |
Ama beni oradan bu noktaya getiren şey yetişkin cezaevinde bir genç olarak karşılaştığım ceza veya hukuk sistemimizin sertliği değildi. | TED | لكن الذي جلبني من هناك إلى هنا لم يكن العقاب الذي واجهته كمراهق في سجن البالغين، أو قسوة نظامنا القانوني، |
bu noktaya ulaşarak, onlardan daha yüksekte olacağız. | Open Subtitles | عندما نصل لهذه النقطة, نكون قد أصبحنا فوقهم و مسيطرين على المرتفعات |
Hayır. Okullarda uzun zaman geçirdikten sonra bu noktaya geliriz. | Open Subtitles | لا قضينا وقت طويل في المدرسة للوصول إلى هذه النقطة |
Onların anneleri, babaları, halaları, amcaları, büyükbaba ve büyükanneleri, onu bu noktaya getiren herkes olabilirdi. | TED | والدته ووالده وعمته وعمه وأجداده، أيًا كان من أوصله لتلك النقطة. |
bu noktaya nasıl geldiğimizin cevabı Birleşik Devletler gıda tarihi. | TED | كيف وصلنا لهذا الدرك هو تاريخ الغذاء في الولايات المتحدة. |
Ancak bu noktaya ulaşmadan önce, iyi ve kötü arasındaki bir çatışma arasında kaldık. | TED | لكن قبل أن نصل إلى ذلك، نحن منخرطون في صراع بين الخير والشر. |
bu noktaya geldiğimiz için üzgünüm ama bana fazla seçenek bırakmadın. | Open Subtitles | آسف لأن الأمور آلت إلى هذا الوضع لكنك لم تدع لي خيارات كثيرة |
bu noktaya sen getirdin. | Open Subtitles | أنت سببت هذا لنفسك |
Sanırım neler olduğunu biliyorum Phoebe ve işler bu noktaya geldiği için üzgünüm. | Open Subtitles | أعتقد بأنني أعرف مالذي يدور هنا، وأنا آسف لأنَّ الأمور وصلت لهذا |
bu noktaya kadar işin içinde olacağımı sanmıyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنَّ أنا ما زِلتُ أَكُونُ معقّد في هذه النقطةِ. |