"bu odanın dışında" - Translation from Turkish to Arabic

• خارج هذه الغرفة
• خارج هذه الغرفه

Hep hasta hakkında konuştum, sanki hasta bu odanın dışında, herhangi bir şekilde var olmayan biriymiş gibi.
الآن , لقد تحدثت عن المريض كما لو كان المريض , على نحو ما , شخص ما مجرد خارج هذه الغرفة.

Konuşursan da, söylediğin hiçbir şey bu odanın dışında kullanılamaz.
ولو رغبت في التحدث ، أي شيء تقوله . لن يستخدم ضدك خارج هذه الغرفة

Bu meseleyi bu odanın dışında kimseyle konuşmamalıyız.
ليس من أختصاصنا مناقشة هذا مع أي شخص خارج هذه الغرفة

Bunu bir kez bu odanın dışında telaffuz etmiş olsan dişlerini yutmuş olurdun.
فقط مرة واحدة خارج هذه الغرفة. كنت ستبلع أسنانك الأن.

Açıkçası, bunu bu odanın dışında söylemezdim ama dürüst olmamı istediniz.
بالطبع , لن اقول هذا الكلام خارج هذه الغرفه لكن , حسنا انتم تريدون منى ان اكون صريحه

Tutabildiğin kadar bu odanın dışında tutmaya çalış.
ابقيهم فقط خارج هذه الغرفة بقدر ما تستطيعين

bu odanın dışında, söylediklerimi tekrarlaman için para veriyorum.
خارج هذه الغرفة ادفع راتبك كي تكرري الكلام كالببغاء

Ama bu odanın dışında nasıl biri olduğunu bilmiyorum.
لكن لا أعلم حقيقة من تكون خارج هذه الغرفة.

bu odanın dışında hiç kimse bizimle işbirliği yaptığınızı bilmeyecek.
لا أحد خارج هذه الغرفة سيعرف أنّكِ تعاونتِ معنا.

bu odanın dışında tek kelime edersen bam bam bam!
ولو نبثت بنفس واحد خارج هذه الغرفة سافجر راسك

bu odanın dışında olan hiçbir şeyden bahsetmeyelim.
دعينا لا نتكلم عن أي أحداث تطرأ خارج هذه الغرفة

Bunda benim de bir payım olduğunu söylemek hoşuma giderdi belki bu odanın dışında öyle de söyleyeceğim ama hepsini Angelo yaptı.
سوف أحب أن اخذ الفضل... خارج هذه الغرفة قد أفعل... لكن كان كله أنجيلو.

* Soğuk bir savaş var bu odanın dışında *
{\1cHCC00FF}خارج هذه الغرفة هناك " " حرب باردة

Gina, sen bu odanın dışında hiç yaşamadın!
! جينا) أنت لم تعيشي أبداً خارج هذه الغرفة)

bu odanın dışında hiçbir şey yok.
خارج هذه الغرفة لا شيء موجود

bu odanın dışında bunu söylemezdim.
لن أعترف بهذا خارج هذه الغرفة

bu odanın dışında da bir gelecek olduğunu görüyorum.
أرى مستقبلاً خارج هذه الغرفة

- bu odanın dışında bilen yok.
-لا أحد خارج هذه الغرفة

Hayır, Keegan, bu odanın dışında yaptıkların seni ilgilendirir.
لا, كيغان ما تفعله خارج هذه الغرفه هو شأنك أنت