"bu olduğuna" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن هذا
        
    • ان هذا
        
    • أنّ هذا
        
    • بأن هذا
        
    • بأن هذه
        
    • بأنّ هذا
        
    • أن هذه هي
        
    • أنّ هذه هي
        
    Çıkarma bölgesine en kestirme yolun bu olduğuna emin misiniz? Open Subtitles هل أنت واثق أن هذا أقصر طريق لمنطقة الأنزال ؟
    Daimi Komite'yi doğru yolun bu olduğuna ikna etmem yedi yılımı aldı. Open Subtitles لقد إستغرقت 7 سنوات لأقنع اللجنة الدائمة أن هذا هو التصرف الصحيح
    Yapmak istediğin şeyin bu olduğuna emin misin? Eminim, tamam mı? Open Subtitles هل أنت متأكد أن هذا هو ما كنت تريد أن تفعل؟
    Aileleri kurtarmanın tek yolunun bu olduğuna inanarak insanlara ihanet ettim! Open Subtitles قمت بخيانة اشخاص معتقد ان هذا هو السبيل الوحيد لإنقاذ العائلات
    En iyisinin bu olduğuna karar verdi ve ben de daha fazla dayanamadım. Open Subtitles لقد قال أنّ هذا لمصلحة الجميع و لم يعد يمكنني تحمّل ذلك أكثر
    Bazılarımız kaderinin bu olduğuna inanır ve üstünde fazla durmaz. Open Subtitles والبعض الآخر يعتقد بأن هذا قَدرُة و عليه الرحيل.
    Allison'a sevgili yapmak için en iyi yolun bu olduğuna emin misin? Open Subtitles هل أنت واثق بأن هذه افضل طريقة للحصول على موعد لـ اليسون ؟
    Güvenli hissetmek için neye ihtiyacınız varsa yapın, ama diğerlerini çoktan tek seçeneklerinin bu olduğuna ikna ettim. Open Subtitles افعل كل ما عليك القيام به للشعور بالأمن لَكنِّي أقنعتُ الآخرين بأنّ هذا خيارهم الوحيد
    Hindistan'ın gittiği yönün bu olduğuna eminim. Open Subtitles نعم أنا واثق أن هذا هو الاتجاه الذي تأخذه الهند
    Arkadaşım Nicholas'la konuştum ve en iyi şeyin, bu olduğuna karar verdik. Open Subtitles تحادثت مع صديقي نيكولاس ووافقني أن هذا أفضل للجميع
    Cennette bir hafta sonundan vazgeçmek için tek sebebinin bu olduğuna emin misin? Open Subtitles هل أنت متأكدة من أن هذا هو السبب الوحيد لتخليك عن أسبوع في الجنة ؟
    Böyle görünmek için aldığım İnanmayı tercih ederlerse tek şeyin bu olduğuna inanmayı seçerlerse, öyle olsun. Open Subtitles ..إذا اختاروا أن يصدقوا أن هذا هو الشيء الوحيد الذي آخذه، لأبدو هكذا فليكن، يجب أن يكونوا أذكى من ذلك
    Kimseye söylememenin tek sebebinin bu olduğuna emin misin? Open Subtitles هل أنتِ متأكدة أن هذا هو السبب الوحيد لعدم إخباركِ لهم؟
    Sevgilim, gördüğün şeyin bu olduğuna emin misin? Open Subtitles عزيزتي هل أنتِ واثقة من أن هذا ما رأيته ؟
    Yapmak istediğinizin bu olduğuna emin misiniz? Open Subtitles هل أنت متأكدة من أن هذا ما تريدى أن تفعلى؟
    Övgüleri kabul etmeden önce istediğinin bu olduğuna emin misin? Open Subtitles .. حسناً، قبل أن يُنسب لي الفضل في ذلك هل أنتِ متأكدة أن هذا ما ترغبين به؟
    Eğer o fazla kiloda çok uzun süre kalırsanız, muhtemelen çoğumuz için yıllara yayılan bu süreçte beyniniz artık sizin için yeni "normal"in bu olduğuna karar verebilir. TED إذا بقاءت في وزن عالية لفترة طويلة ، ربما لبضع سنين لمعظمنا، فدماغك فقد يقرر ان هذا الطبع الجديد.
    Son olarak, tüm seçenekleri gözden geçirdiğimize emin olun ve en iyi hareket yönteminin bu olduğuna da eminiz. Open Subtitles اخيرا, اريد ان اطمئنكم اننا درسنا كل الخيارات ونحن واثقون ان هذا افضل حل شكرا لكم
    Onu tedavi etmenin tek yolunun bu olduğuna gerçekten inanıyorsan dava riskini alırım. Open Subtitles لو كنتَ تظنّ فعلاً أنّ هذا هو العلاج الوحيد له، فسأخاطر بالمساءلة القانونيّة
    Yani kadının karakterini belirleyen... sahnenin bu olduğuna karar verdin. Open Subtitles أعني، قرّرت أنّ هذا المشهد، وهذا الحدث الذي أوصل هذه المرأة الى ماكانت عليه
    Tanrı'nın senin için düşündüğü şeyin bu olduğuna inanmıyorum. Open Subtitles يجب أن تأتقوم بهذا ماذا أنا لا أصدق بأن هذا ما يريده الإله منك
    K.C.'yi etkilemenin yolunun bu olduğuna mı karar verdin? Open Subtitles هل قررت بأن هذه الطريقة لتجعلي كاي.سي مسرورة منك؟
    Biz en iyisinin bu olduğuna karar verdik. Open Subtitles لقد وافقنا بأنّ هذا سيكون الأفضل.
    Bu yüzden işimi bıraktım ve uğraşmam gereken konunun bu olduğuna karar verdim. TED لذا تركت عملي وقررت أن هذه هي القضية التي أريد معالجتها
    Doğru cevabın bu olduğuna eminim. Open Subtitles أنا متأكّد من أنّ هذه هي الإجابة الصحيحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more