Yani iki kurbanın da yolu şüpheliyle burada kesişti. Bağlantı noktası bu olmalı. | Open Subtitles | لذلك هذا هو مكان تلاقي الضحايا مع المشتبه يجب أن تكون هذه العلاقة |
Zengin olmanın en iyi kısmı bu olmalı sence de öyle değil mi? | Open Subtitles | يجب أن يكون هذا أفضل جزء من الغنى هل تظن ذلك؟ ما هذا؟ |
Şov bu olmalı. bu olmalı. | Open Subtitles | هذا يجب أن يكون المسلسل، هذا هو المسلسل. |
Ayakkabılarımın beni terk etme sebebi de bu olmalı. | Open Subtitles | . لابد وأن هذا سبب ترك حذائي لي |
Değişimi tetikleyen şey bu olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك هو عامل التوتر الذي تسبب بتغير سلوك فنسنت |
Üzülmesine sebep olan şey bu olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ هذا ما كانت مستاءة حوله |
- Bize gelen sinyal bu olmalı. | Open Subtitles | لابُد أن هذا هو جهاز الإستغاثة الذي تواصل معنا |
İşin en zor kısmı bu olmalı. Evet. | Open Subtitles | لابد أن هذا الجزء هو الجزء الأصعب من عملك |
"Yolun sonundaki parlayan yıldız." bu olmalı. | Open Subtitles | "نجم ساطع في نهاية طريق الاستنارة." يجب أن تكون هي. |
Öyle değilse bile, konumuz bu olmalı. | Open Subtitles | حسناً ، إذا لم تكن ، فيجب أن تكون هذه هى القضية |
Şehirden ayrılmalıyız. Sonraki hamlemiz bu olmalı. | Open Subtitles | يجب أن نخرج من المدينة ربما تكون هذه خطوتنا التالية |
...insana cennette içirdikleri bu olmalı. | Open Subtitles | ينبغي أن يكون هذا هو الشراب الذي تحظى به في الجنة |
- bu olmalı. - Winnie kendine iyi baktı. | Open Subtitles | ـ يجب أن يكون هذا البيت ـ لقد فعلت ويني معروفاً لنفسها |
İlk buluşmalar tarihindeki en iyi ilk buluşma bu olmalı. | Open Subtitles | الولد، هذا يجب أن يكون أفضل تأريخ أول في تأريخ التواريخ الأولى. |
Zor iş, yani bence dünyadaki en şanslı katil bu olmalı değil mi? | Open Subtitles | أعني، أنت تُدرك، مع ذلك، بأن هذا يجب أن يكون القاتل الأسعد حظاً على الكوكب، صحيح؟ |
Suyun çıkışını tıkayan şey bu olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن هذا ما كان يسده |
Gireceği delik bu olmalı. | Open Subtitles | لابد وأن هذا هو طريق الدخول |
MRI'da gözüken tanımlanamayan parça bu olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن ذلك هو ما ظهر بصورة الرنين المغناطيسي كشظية |
Coulter ın irtibata geçtiği şey bu olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ هذا ما توصّل إليه (كولتر) |
Bize gelen sinyal bu olmalı. | Open Subtitles | لابُد أن هذا هو جهاز الإستغاثة الذي تواصل معنا |
Beklediğiniz bey bu olmalı. | Open Subtitles | انظرى .. لابد أن هذا هو الرجل النبيل الذى كنتِ تتوقعين قدومه |
bu olmalı. Burada. | Open Subtitles | يجب أن تكون هي هنا، إنها هنا إنها هنا |
- Elit birlik bu olmalı. - Ben Miriam. | Open Subtitles | واضح أن هذه أفضل جنودك |
Onceligimiz bu olmalı ama degil iste. | Open Subtitles | ويجب أن تكون من اولوياتنا ولكنها ليست كذلك |
İşte bu olmalı. | Open Subtitles | التي يجب ان تكون هي. |
Nedeni bu olmalı. | Open Subtitles | هذا عندما حدث الأمر لا بد أنه هو |
Tamam, stres kaynağı bu olmalı. | Open Subtitles | حسنا لا بد ان ذلك هو عامل التوتر |