Sen, bugün Bu oteldeki, en güzel Haziran gelini olacaksın tatlım. | Open Subtitles | انت ستكونين جميلة عريسة يونيو في هذا الفندق اليوم , عزيزتي |
Bu oteldeki barın gündelikçi* bir yer olduğunu sanıyordum . | Open Subtitles | أعتقد أن شريط الإستراحة في هذا الفندق كان مكان للعاهرة |
Evet, ve Cab Calloway de sanırım. Evet efendim. Bu oteldeki tüm güzel şeyler. | Open Subtitles | نعم , سيدي , كل الاشياء الجيدة في هذا الفندق |
60 yıl önce Bu oteldeki herkes ortadan kayboldu. | Open Subtitles | منذ 60 سنة كل من كان بهذا الفندق إختفى حتى آخر شخص |
İki, neden Bu oteldeki telefonlarda telesekreter yok ve ben de resepsiyon görevlisine mesaj bırakmak zorunda kalıyorum? | Open Subtitles | ثانيا ، لماذا لا يوجد بهذا الفندق رسالات صوتية؟ حتى لا نضطر لترك رسالة مع موظفة الاستقبال؟ |
Bu oteldeki tüm misafirlerin ve kasada eşyası olanların yazılı olduğu bir listeye ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد قائمة بأسماء كل النزلاء في هذا الفندق, و أي شخص يملك مفتاح خزانة |
Bu oteldeki her şey benim sorumluluğumda. | Open Subtitles | كل ما يحصل في هذا الفندق هو من مسؤولياتي. |
Bu oteldeki herkes kim olduğumuzu biliyor. | Open Subtitles | لا يوجد أحد فى هذا الفندق لا يُمكنه تميزنا |
Peki, önümüzdeki üç sene boyunca... Bu oteldeki her barın içkisini... toptan fiyatına versem olur mu? | Open Subtitles | ماذا لو قمت بتموين المسكرات لكل بارات هذا الفندق بسعر الجملة للثلاث سنوات القادمة؟ |
Bu oteldeki bütün cadıları değiştirmeye yeter de artar bile. | Open Subtitles | تكفى لتحويل كافة السحرة في هذا الفندق |
Bu oteldeki herkes çok kötü hasta olacak. | Open Subtitles | كل مَن فى هذا الفندق سيمرض جداً |
- Bu oteldeki odalardan birinde, aradığın cevapları sana verecek olan bir şey var. | Open Subtitles | * في أحدى غرف هذا الفندق ستجد شيئاً* * سيعطيك كُل الإجابات التي تُريدها* |
Bu oteldeki karides servisi en iyisi. | Open Subtitles | والجمبري خدم في هذا الفندق أفضل |
Ayrıca Bu oteldeki komidinlerin içinde bulunan bütün İncil'leri istiyorum! | Open Subtitles | وأريد كل انجيل من كل غرفة في هذا الفندق |
Bu oteldeki su basıncının iyi olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | اعتقدت أن هذا الفندق لديه ضغط مياه جيد. |
Ben Bu oteldeki hizmeti seviyorum. | Open Subtitles | تعجبني الخدمة في هذا الفندق |
Bu oteldeki en kötü müşteri ben değilim. | Open Subtitles | لست أسوأ نزيل في هذا الفندق |
Bu oteldeki tek rock yıldızı sen değilsin. | Open Subtitles | إنك لست نجم اغاني "الروك" بهذا الفندق. |