Cadılar bin yıldan fazla zamandır Bu renk giyinirler. | Open Subtitles | لقد قمن الساحرات بارتداء هذا اللون لآلاف السنين |
Bu renk gündüz sürülmez, bazı kadınlar dışında tabii. | Open Subtitles | هذا اللون لايوضع في فترة ما بعد الظهر إلا من قبل الفتيات العاملات |
Bu renk bahsetmediklerimizi çeker onu gömmeliyiz. | Open Subtitles | هذا اللون يجذب أولئك اللذين لا نتكلم عنهم يجب أن ندفنها. |
Sence neden Bu renk bana hep yakışıyor? | Open Subtitles | لم تعتقدين أن ذلك اللون دائماً يليق لي ؟ |
Amca, kardeşimi gördünüz mü? Bu renk bir elbise giyiyor. | Open Subtitles | عمي هل رأيت أخي , انه يلبس فنيلة بهذا اللون |
Boyamayı kes! Tuvaletler Bu renk olur. | Open Subtitles | توقف عن الطلاء هذا لون الحمامات العامة |
bugün gerçekten çok güzel görünüyorsun Bu renk çok yakışmış | Open Subtitles | بالمناسبة هذا اللون يبدو جيد جدا عليك اليوم |
Şunu da ekleyeyim, Bu renk sana çok yakışmış. | Open Subtitles | و إسمحي لي بأن أضيف أن هذا اللون و الزي يلائمانك جداً |
Bence Bu renk, halıya hiç uygun değil. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان هذا اللون سوف يتماشى مع السجادة |
Sanırım alt kata Bu renk iyi gider. | Open Subtitles | حسنا، كنت أفكر بـ هذا اللون لهذه المنطقة هنا. |
Bunun rengi çok daha güzel. Bu renk ihtiras, şehvet ve öfkeyi sembolize eder. | Open Subtitles | هذه لونها أفضل بكثير يرمز هذا اللون إلى العاطفة والرغبة والغضب |
Teninize en çok Bu renk uydu, Bayan Brookmire. | Open Subtitles | أعتقد بأن هذا اللون مناسب للون بشرتكِ , سيدة بروكماير |
Bu renk yeryüzünde yok. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الحصول على هذا اللون فوق الأرض. |
Bu renk kırmızı adaçayına çamaşır sodası katılarak yapılmış. | Open Subtitles | هذا اللون صنعَ معَ المريمية الحمراء في الغسيل |
Kadınlar Bu renk için kuaför salonlarına çok para ödüyor. | Open Subtitles | النساء يدفعن الكثير من الأموال مقابل هذا اللون في صالون تصفيف الشعر. |
Kravatını sevdim! Bu renk! | Open Subtitles | تعجبنى ربطة عنقك هذه هذا اللون |
Bu renk senin yaşında birine göre değil, Gian. | Open Subtitles | هذا اللون لا يناسب شخص في سنك يا جيان |
Bu renk sana çok yakışır. | Open Subtitles | - بالتأكيد ، نعم - هذا اللون سيكون عظيم عليكِ |
Ve Bu renk bu saçlarla harika olur... | Open Subtitles | بهاتين الكتفين؟ و ذلك اللون مع ذلك الشعر الفضي الرائع |
Amca, kardeşimi gördünüz mü? Bu renk bir elbise giyiyor. | Open Subtitles | عمي هل رأيت أخي , انه يلبس فنيلة بهذا اللون |
Bu renk sana çok yakışmış. Bize biraz izin verebilir misin? | Open Subtitles | مرحباَ هذا لون جميل هل تعطينا لحظة ؟ |
Bu renk sana hiç yakışmamış. | Open Subtitles | وهذا اللون لا تبدو جيدة على لك. |
Bu renk seni acti, biliyor musun? | Open Subtitles | إنه لون جميل عليك |