"bu rozeti" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الشارة
        
    • تلك الشارة
        
    • هذا الدبوس
        
    Değerli Yargıçlar, ...Bu rozeti taktığımda, daha bir delikanlıydım. Open Subtitles زملائى القضاة انا كنت بالكاد فى فترة المراهقة عندما علقت هذه الشارة
    Bu şehirde yaşayan onca insana rağmen, Bu rozeti olan insanlarla ya da bilgisayarlarımızla konuşuyoruz. Open Subtitles بالرغم من كل البشر الذين يعيشون في هذه المدينة نتكلم مع الناس فقط من خلال هذه الشارة أو الى الحواسيب اللعينة
    bir yanım Bu rozeti çıkarıp bu işi... başka yollardan halletmek istiyor. Open Subtitles جزء بداخلي يريد أخذ هذه الشارة وتسوية هذا الوضع بطريقة أخرى
    Bu rozeti İmparatoriçe'ye geri götürmek mi istiyorsun? Open Subtitles هل تريدين أن تعيدي هذه الشارة إلى الإمبراطورة؟
    İçten içe Bu rozeti isterdim, isabet oldu. Open Subtitles سرا , أنا لطالما أردت تلك الشارة وكل شيء مضى كما خططت له
    Takımdaki herkes buna bayıldı ve Derek bana Bu rozeti verdi. Open Subtitles وقد أعجب اعضاء الفريق بهذا اللقب اعطاني ديريك هذا الدبوس
    Bu rozeti internetten almadığımı nereden biliyorsunuz? Open Subtitles كيف يمكنك أن تعرف لم أكن شراء هذه الشارة عبر الإنترنت؟
    Senin için yahut Bu rozeti giymek için uygun biri değilim. Open Subtitles أنا لست كفؤا لكِ أو كفؤا لارتداء هذه الشارة.
    Şuanda Bu rozeti giyiyor olacağımı sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد بأني كنتُ سأكون هنا مرتديةً هذه الشارة
    Bu rozeti almak için çok uğraşmış olmalısınız. Open Subtitles لابد انكما عملتما بشكل شاق حتى تحصلا على هذه الشارة
    Bu rozeti daha fazla taşıyamam. Open Subtitles أنا فقط لا أستطيع حمل هذه الشارة بعد الآن
    Bu rozeti giyerek, hak ettiğiniz özel ilgiyi her daim göreceksiniz. Open Subtitles إرتداء هذه الشارة يعني أنك ستحصل دائما على المعاملة خاصة التي تستحقها
    Bu rozeti giyerek, hak ettiğiniz özel ilgiyi her daim göreceksiniz. Open Subtitles إرتداء هذه الشارة يعني أنك ستحصل دائما على المعاملة خاصة التي تستحقها
    Bu rozeti taktığımda ada halkına da aynı sözü verdim. Open Subtitles لقد أبرمت الوعد عينه لسكان هذه الجزيرة عندما وضعت هذه الشارة
    Bu rozeti takınca kanunları temsil edersin. Open Subtitles حين تضع هذه الشارة, أنت تمثل القانون
    Bu rozeti ilk gördüğüm adama veriyorum. Open Subtitles سأمنح هذه الشارة لأول رجل أراه
    Bu rozeti onurlandıracağınıza hayatınızın üzerine yemin ediyor musunuz? Evet efendim. Open Subtitles هل تُقسمون بتشريف هذه الشارة بحياتكم؟
    Bu rozeti almadan önce siyahîydim. Open Subtitles كنتُ أسود قبل أن أضع هذه الشارة.
    Bu rozeti haketmiyorsun. Open Subtitles إنّك لم تحترم هذه الشارة.
    Bu rozeti hak etmiyorsun. Open Subtitles انت لا تستحق تلك الشارة
    Bu rozeti biliyorum. Open Subtitles اعرف هذا الدبوس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more