Hadi ama güzelim, bu saçmalıklarla günümü iki kere mahvettin zaten. | Open Subtitles | بحقك يا سيدة، لقد أفسدتِ يومي مرتين بهذا الهراء |
Sessiz olalım ya da olmayalım, bu saçmalıklarla herkesin zamanını harcıyorsun. | Open Subtitles | -سواء صمتنا أم لا، فلازلتَ تهدر وقت الجميع بهذا الهراء |
Beynini bu saçmalıklarla kirletmesine izin verme Troy. | Open Subtitles | لا، لا ، لا تسمح له بتلويث عقلك (بهذا الهراء يا (تروي |
bu saçmalıklarla ne işi var. | Open Subtitles | إعتقدت أنه تخلص من هذه التفاهات |
bu saçmalıklarla uğraşmak için çok yaşlıyım. Ben de öyle. | Open Subtitles | لقد أصبحت كبيره على هذه التفاهات |
Carrie'yi severim ama bu saçmalıklarla canını sıkmak istemem. | Open Subtitles | إني أحب (كاري) لكن لا تزعجيها بهذا الهراء! |
Larry, bu saçmalıklarla Loretta'yı rahatsız etmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أضايق (لوريتا) بهذا الهراء. |
Onu bu saçmalıklarla delirteceksin! | Open Subtitles | ستدفعيه للجنون بهذا الهراء! |
- bu saçmalıklarla vaktimi boşa harcamayın. | Open Subtitles | -لا تهدروا وقتي بهذا الهراء |
bu saçmalıklarla da sakın onu üzeyim falan deme yoksa yemin ederim ki... | Open Subtitles | و لا تجرؤ على ازعاجها بمثل هذه التفاهات أو اقسم... |
bu saçmalıklarla ilgili ne düşündüğümü biliyorsun, Joey. | Open Subtitles | تعرف شعوري (حيال كل هذه التفاهات (جوي |