Bu sayfalar her tür golem, dybbuk* ve şeytanla doldurulmuştur. | Open Subtitles | هذه الصفحات ممتلئة بالعفاريت والأرواح الخبيثة من كل حجم ونوع. |
Diğer verileri, Bu sayfalar dolusu olan ve birşey söylemeyen diğer verileri bu şekilde özetliyoruz. | TED | كل هذه الصفحات القديمة المليئة بالارقام والقيم الغير مفيدة نحن نقوم بتلخيصها |
Bu sayfalar Profesör Jones'un günlüğünden alındı ve aralarında Kadeh'in yerini gösteren bir harita vardı. | Open Subtitles | هذه الصفحات أخذت من مذكرات الدكتور جونز يا فخامة الرئيس إنها تحتوى على خريطة |
Siz Bu sayfalar üzerinde çalışın. | Open Subtitles | اريدكم ان تستمروا بالعمل على هذه الصفحات |
Tüm Bu sayfalar serbest yazım ürünlerim. | Open Subtitles | كل هذه الأوراق نتاج عن كتابتي الحرة. |
Bu sayfalar altın değerinde, bizim görevimiz de onları ekrana taşımak. | Open Subtitles | أنت تنسج خيوطاَ ذهبية في هذه الصفحات ووظيفتها تحويل الذهب على الشاشة |
Bu sayfalar karanlık güç için uyarıyor. | Open Subtitles | هذه الصفحات تحذير بشأن قوة الظلام المدمرة |
Bu sayfalar, biz karaya varmadan önce mahvolacak olsa da onları açık edecek tüm dökümleri atacak olsalar da düşüncelerimi kâğıda dökmek tekrar kendim gibi hissetmekte bana yardımcı oldu. | Open Subtitles | ومن الشبه مؤكد أنهم سيتلفون هذه الصفحات قبل أن نصل، يقضون على أي سجل |
Umuda en çok ihtiyacı duyulduğu anlarda Bu sayfalar diyarlar arası yolculuk etti. | Open Subtitles | هذه الصفحات عبرَت العوالم عندما كان الناس بأمسّ الحاجة للأمل |
Bu kelimelerin çoğunu Google'da aratmam gerekti ama yüzde 90 eminim ki Bu sayfalar arasında bir cevher saklı. | Open Subtitles | صحيح أنني بحثت عن معنى معظم الكلمات لكنني على ثقة بأن الفكرة الرابحة موجودة ضمن هذه الصفحات |
Çünkü Bu sayfalar Linds gibi kokuyor ve yarın bu işi yapmak için vakit olmayacak. | TED | لأن هذه الصفحات لها رائحة مثيرة , ولأنه أيضا لا يوجد وقت لأي شيء آخر غدا . |
ve şu durumda XML'i şöyle düşünebilirsiniz, bizim Bu sayfalar etrafına koyduğumuz kutu. | TED | وما تستطيع حقاً التفكير به ل XML في هذه الحالة، هي أنها تقوم بتغليف ما نضعه على هذه الصفحات. |
Yani Bu sayfalar başka biri tarafından üretilmiş olamaz. | Open Subtitles | هذه الصفحات لم تكتب من طرف شخص آخر |
"Bunu, Bu sayfalar göstermeli." | Open Subtitles | يجب أن تظهر هذه الصفحات |
Belki Bu sayfalar düşünmene yardımcı olabilir. | Open Subtitles | ربما هذه الصفحات سوف تساعدك |
Bu sayfalar çalınmış. | Open Subtitles | هذه الصفحات سُرِقت |
Bu sayfalar her şeyi gösterecek. | Open Subtitles | يجب ظهور هذه الصفحات |
Bu sayfalar doğruca New York`taki koca adama gidecek. | Open Subtitles | هذه الصفحات تذهب مباشرة إلى الرجل الكبير في (نيو يورك) |
Happy, galiba Bu sayfalar senin. | Open Subtitles | هابي, أظن أن هذه الأوراق لك |