"bu taşlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذه الأحجار
        
    • هذه الصخور
        
    • هذه الحجارة
        
    • هذه الاحجار
        
    Bu taşlar her parçanın mistik titreşimleri ile bir uyum içindeler. Open Subtitles هذه الأحجار الكريمة هي انسجاما مع الاهتزازات الصوفي من كل جزء.
    Bu taşlar, tonozlar, kuleler, saraylar değil. Open Subtitles ليس هذه الأحجار و الأخشاب الأبراج و القصور
    Bu taşlar, tonozlar, kuleler, saraylar değil. Open Subtitles ليست هذه الأحجار و الأشجار و لا القلاع و القصور
    Bu taşlar atomik ışınlara maruz kalıyorlar. O yüzden parlıyorlar ya! Open Subtitles لقد تعرضت هذه الصخور للإشعاع الذري ، لذلك هي مشعة
    Elbette burada buz yok... ama Bu taşlar da bir o kadar kaygan. Open Subtitles بالطبع لا يوجد جليد هنا، لكن هذه الصخور زلقة مثل الجليد
    Bu taşlar aslında Eskiler'in bir çeşit iletişim aracı ve kullanıcıları fiziksel olarak birbirine bağlıyor ve birbirlerinin gözlerinden görmelerini sağlıyor. Open Subtitles هذه الحجارة صيغ تاريخية لجهاز اتصال.. هذه موصلات للمستخدمين جسدياً، وتمكنهم من الرؤية بعيون بعضهم البعض
    Tıpkı Bu taşlar ilk buraya konduğu zamanki gibi. Open Subtitles الذي كانت تشرق منه عندما وُضِعت هذه الاحجار أوَّل مرَّة
    Bu taşlar aslında Eskiler'in bir iletişim cihazı, kullanıcıları fiziksel olarak bağlayan şeyler. Open Subtitles هذه الأحجار هي شكل قديم من جهاز اتصال.. يربط المستخدمين بشكل جسدي ويسمح لهم بالرؤية من خلال أعين بعضهم
    Bu taşlar özel bir enerji yayıyor, benim de yaptığım bunları odaklanmak. Open Subtitles هذه الأحجار تنشر طاقة خاصة, كل ما أفعله هو تركيزها.
    Bakın, Bu taşlar bir sınır gibi sanki antik bir uyarı gibi. Open Subtitles أنظر, هذه الأحجار هي مثل الحواجز مثل علامة تحذير قديمة أو شيء كهذا.
    Bu taşlar Hydra'nın ilk kurulduğu günden beri amaçladığı her şeyin anahtarı. Open Subtitles هذه الأحجار هي مفتاح كل شيء تسعى إليه "هيدرا" منذ أن شكلت.
    Bu taşlar Eskiler'e ait iletişim araçları. Open Subtitles هذه الأحجار هي شكل قديم من جهاز اتصال...
    Bu taşlar kusursuz bir şekilde hizalanmış. Open Subtitles هذه الأحجار جميعها مصطفة بشكل مثالي
    Bu taşlar bir şekilde Neeva'nın bulduğu bir Kadim terminaline bağlı olmalı. Open Subtitles هذه الأحجار بطريقة ما يجب أنْ تكون مرتبطة بالمحطة الطرفية القديمة التي وجدتها (نيفا) ِ
    Tüm Bu taşlar dikdörtgen granit. Tam buradaki hariç. Bu da ne? Open Subtitles كل هذه الأحجار صوان متعامد.
    Bu taşlar 24 saat gözetim ve kilit altında. Open Subtitles هذه الصخور تخضع للمراقبة لمدة 24 ساعة
    Lav akıntısının kilometrelerce yolculuğunda, püskürme ile ortaya çıkan Bu taşlar Güney Amerika ile Afrika tek parça iken, yani Pangea Kıtası ayrılmadan önce olmuş. Open Subtitles من الواضح أن هذه الصخور عندما ثارت على شكل فيضانات من الحمم قاطعة مئات الأميال، كانت كل من أمريكا الجنوبيّة وأفريقيا ملتصقتان معاً كوحدة جيولوجيّة عملاقة.
    Bu taşlar, aslında sıvadan yapılma. Open Subtitles هذه الصخور مصنوعة من الجبس
    Bu taşlar seni öldürebilir. Open Subtitles هذه الصخور يمكن أن تقتلك
    Bir insan 80 yıl hayatta kalabilirken Bu taşlar daha uzun bir süre var olabilir. Open Subtitles في حين أن الإنسان قد يعيش لثمانين عاماً هذه الحجارة سوف تستمر لفترة أطول من ذلك بكثير ...
    Bu taşlar temel için kullanılacak. Open Subtitles هذه الحجارة للقواعد
    Bu taşlar her birisinde 33 taş bulunan üç tesbih şeklinde Arabistan'dan 200 yıl boyunca korunacakları İspanya'daki Endülüs'e kaçırılıyor. TED وقد تم تهريب هذه الاحجار عبر ثلاث قوافل كل قافلة تحوي 33 حجرا عبر الصحراء العربية الى الاندلس حيث تم حفظها لمدة 200 عام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more