Eğer bu veriler popüler bilimde değerini yitirirse seni nerede bulacağımı biliyorum. | Open Subtitles | حسنا ، اذا كانت هذه البيانات تنهي هذا الموضوع سأعرف أين أجدك |
bu veriler bugün resepsiyonist dediğimiz görevliler tarafından toplanıyor. | TED | عادة ما يتم جمع هذه البيانات بواسطة من نسميه موظف مكتب الاستقبال الآن، |
demesini istemiyorum. bu veriler gerçekten çok uzun bir zaman periyodunda toplandı. | TED | تم جمع هذه البيانات على مدى فترة طويلة من الزمن. |
İlk olarak, bu şekilde noktalar gördüğünüzde, kendinize şunu sormalısınız: bu veriler nereden geliyor? | TED | حسنا.. ولكن اولا عندما ترى نقاط كهذه عليك ان تسأل نفسك من اين تأتي كل هذه المعلومات ؟ |
Tehdit bir patlayıcı bomba olduğunda da eğer bu veriler doğrultusunda hareket etmezsek önceki gibi umursamazsak eğer ortada gerçekten bir bomba varsa onu bulamama şansımız çok yüksek. | Open Subtitles | و لو أهملنا تلك البيانات.. كما فعلنا فهناك فرصة عظيمة لو ان هناك القنبلة.. |
bu veriler sizin yönetiminize ve primlerinize şekil verecek şekilde puantaj kartınızda yer alır mıydı? | TED | هل هذه البيانات موجودة على بطاقتك الخاصة، هل تشكل عملك والمكافآت الخاصة بك؟ |
Bütün bu veriler düzgün dizayn edilmeli, belki de istatistik yalanlar olmasın diye muhasebe firmaları tarafından denetlenmeli. | TED | يجب أن تعدّ كل هذه البيانات اعداداً جيداً، ربما تراجعها شركات محاسبة عامة لتجنب الإحصائيات الكاذبة. |
bu veriler, platformumuza dâhil edilecek ve keşfedebilmeniz için bölgeleri görüntülememize yardımcı olacak. | TED | وسوف تُدرج هذه البيانات في المنصة، وهو سيساعد أيضا في تصوير بعض المواقع الجديدة التي ستساعدون في اكتشافها. |
Ve bu veriler ses parçacıkları, videoyu içerir. | Open Subtitles | وتشمل هذه البيانات الفيديو ومقتطفات من الصوت. |
bu veriler daha önce mevcut değildi. | TED | هذه البيانات لم تكن متوفرة سابقاً. |
bu tür eşitsizlikler de ortadan kalkacaktır. Tabii bütün bu veriler -- Ama biriniz bu uygulamayı yazacak değil mi? | TED | الآن بكل تأكيد، كل هذه البيانات -- وسيقوم أحدكم بفعل ذلك، صحيح؟ |
Şu an bu veriler üzerinde çalışıyoruz. | TED | ونحن نعمل على هذه البيانات حاليًا. |
bu veriler bir makine öğrenimi modeli eğitmek için kullanılacak, bu model, bir milyar üzeri moleküle sahip bir kütüphanede bilgisayarla uygulanacak ve potansiyel yeni tip antiviral bileşenler aranacak. | TED | ستستخدم هذه البيانات لبرمجة نموذج التعلم الآلي الذي سيُطبّق على مكتبة تستخدم الحواسيب والتي تتضمن أكثر من مليار جزيء للبحث عن مركبات جديدة قد تملك خاصية مضادة للفيروسات. |
bu veriler dünyanın her yerinden.. ülkeler bu tür araştırmalara milyonlarca dolar harcıyorlar. | TED | هذه البيانات من كل العالم-- بلدان صرفت مليارات الدولارات تستثمر في هذا النوع من البحوث. |
(Alkış) bu veriler dünyayı daha iyi bir yer haline getiriyor çünkü ben, dünyanın ilk gerçek zamanlı kriz haritasını görüyorum. | TED | (تصفيق) هذه البيانات تجعل العالم مكانا أفضل لأنني أُصنّف الأولى في خريطة العالم للأزمات الحقيقية. |
Yani bu veriler, dünya üzerinde bir ucunda son derece psikopatik insanların ve diğer ucunda da çok merhametli ve aşırı özverili eylemlerde bulunan insanların olduğu şefkat sürekliliği gibi bir şeyin varlığını gösteriyor. | TED | ومعاً، ما تشير إليه هذه البيانات هو وجود شيء مثل الرعاية المستمرة في العالم والتي نجدها عند طرف واحد من قبل الأشخاص السيكوباتيين بشكل مرتفغ، وعند الطرف الآخر من قبل الأشخاص المتعاطفين جداً والمدفوعين إلى أعمال شديدة الإيثار. |
bu veriler anlamsız. | Open Subtitles | هذه البيانات غير منطقية. |
bu veriler, 50 yıl boyunca fizikçileri meşgul edecek. | Open Subtitles | هذه المعلومات ستجعل العلماء منشغلين لمدة 50 سنة |
bütün bu veriler teker teker biz çaresiz doktorlara akıyor. Bunu nasıl idare edebiliriz? Artık, bu bilgileri birleştirmeye başlayabileceğimiz | TED | كل هذه المعلومات المتدفقة علينا نحن الأطباء المساكين كيف يمكننا إدارة كل هذا؟ حسنا، نحن اليوم ندخل عالم طب الأنظمة ، أو بيلوجيا الأنظمة، |
Böyle, böyle, bazı hastalara burada şu tanılar konuldu, bazı diğer hastalara ise şurada şu tanılar konuldu gibi.... ve bütün bu veriler biraz gecikmeyle merkezi bir kaynakta depolanır. | TED | وهكذا ، وهكذا حتى يتم تشخيص المرضى الذين يعانون من شيء ، أو مرضى آخرين يتم تشخيصهم و كل هذه المعلومات يتم تزويدها للمستودع المركزي مع بعض التأخير |
Ve bu veriler, ürünün tamamının iki boyutlu temsil edilebilecek şekilde dilimler haline getirileceği bir makineye gönderiliyor - neredeyse bir salamı dilemler gibi. | TED | وترسل تلك البيانات الى الآلة التي تقوم بقص البيانات الى تمثيل ثنائي الابعاد لهذا المنتج الى ان يقتحمه مثل تشريح السلامي تقريبا |
Nerede bu veriler? | Open Subtitles | أين تلك البيانات ؟ |