| bu videoya bayılıyorum çünkü çiftçilere yardım etme konusunda bitki genetiğinin gücünü gösteriyor. | TED | أنا أُحب هذا الفيديو لأنه يُظهر قدرة علم الوراثة النباتية على مساعدة المزارعين |
| O gün öğleden sonraki üçüncü dersimden Maddie'nin o akşam gönderdiği bu videoya bir bakalım. | TED | شاهدوا هذا الفيديو الذي أرسلته لي طالبتي مَادِي من الأسدس الدراسي الثالث في ذلك المساء. |
| Ben izin vermediğim sürece kimse bu videoya erişemeyecek. | Open Subtitles | لن يرى أحد هذا الفيديو مُجدداً ألا أذا سمحت له بهذا. |
| İnternetin her yerinde bu videoya rastlıyordunuz. | Open Subtitles | في كل مكان تنظر و تبحث في الإنترنت أنتَ ستعثر على هذا الفيديو. |
| ...görünüşe göre hiç geç kalmıyor bu da bizi tam da şu anki krizimizin ortasında sana gönderilen bu videoya getiriyor. | Open Subtitles | و بدون مشاكل عقبها يجينا هذا الفيديو وينرسل لك |
| Bence şerif bu videoya çok ilgi gösterecektir. | Open Subtitles | أظن بأن الشريف سيكون مهتم جداً لرؤية هذا الفيديو |
| - bu videoya inanmakta güçlük çekiyorum. | Open Subtitles | نيلسون هذا الفيديو اجده من الصعب التصديق به |
| Alkollü İçecek Denetim Kurulu bu videoya bu şekilde bakmayacak. | Open Subtitles | فان وحدة مراقبة الكحوليات والمشروبات ونظم بيعها لن يعجبها هذا الفيديو |
| Steve'in bu videosuna baktığımızda bize durağan bir resim gibi geliyor, fakat bu videoya bizim yeni, özel mikroskobumuzdan bakınca birden tamamen farklı bir resim görüyoruz. | TED | عندما ننظر إلى هذا الفيديو من ستيف، يبدو لنا وكأنه صورة ثابتة، ولكن عندما ننظر إلى هذا الفيديو من خلال مجهرنا الخاص الجديد، نفاجأ بأننا نرى صورة مختلفة تماما. |
| - İnternetten bu videoya ulaştık. | Open Subtitles | إستطلعنا هذا الفيديو من الإنترنت. |
| bu videoya itiraz etmedi. Doğru, Bay Canning. | Open Subtitles | هو لم يعترض على هذا الفيديو. |
| Hobbs bu videoya ulaşma konusunda ciddi. | Open Subtitles | (هوبز) جاد للغاية حيال هذا الفيديو. |
| (Alkışlar) bu videoya bayılıyorum. | TED | (تصفيق) أنا احب هذا الفيديو |