"bu virüsün" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا الفيروس
        
    • لهذا الفيروس
        
    Doktor Shetty, bu virüsün belirtileri ne kadar sürede ortaya çıkıyor? Open Subtitles دكتور شيتي، كم من الوقت يستغرق ظهور أعراض هذا الفيروس ؟
    bu virüsün artık senin gibilere de bulaştığının farkında mısın? Open Subtitles كنت أدرك هذا الفيروس قد عبرت أكثر من النوع الخاص.
    Bunlara rağmen, pek çok şey biliyoruz: bu virüsün bir çeşit yarasa gibi hayatta kaldığını biliyoruz. TED و بغض النظر عن هذا، فنحن نعلم العديد من الأشياء: نعلم أن هذا الفيروس يعيش في نوع معين من الخفاش
    Problem bu virüsün ara sıra çok çarpıcı bir şekilde mutasyona uğrayıp, aslında yeni bir virüs haline gelmesi. Böyle durumlarda pandemiler oluşuyor TED أتعلمون, المشكلة هي لو تحور هذا الفيروس كل فترة بشكل كبير, سيصبح كأنه فيروس جديد كُلياً ثم يصبح لدينا وباءا.
    bu virüsün yanlış ellere geçmesine izin veremem. Open Subtitles لا يمكننى السماح لهذا الفيروس بأن يقع فى أيدى شريرة
    Eski kocanıza karşı sadakatinizi anladığımı sanıyorum... ama ikimiz de biliyoruz ki... bu virüsün ABD'de ortaya çıkma olasılığı sıfır. Open Subtitles أتفهم إخلاصك لزوجك السابق لكننا نعرف كلانا أن احتمالات ظهور هذا الفيروس في أميركا معدومة
    Son zamanlarda bu virüsün içini aramaktayım ama çok zor öldürüyor faydalı birşey üzerinde uğraşıyorum. Open Subtitles لقدّ كلُنتُ أتفقد هذا الفيروس مؤخراً. لكنىّ شغلتُ يداىّ بقوه فى شىءٍ مُفيد.
    bu virüsün kimsenin eline geçmesine izin vermem. Open Subtitles لقد أقسمت ان لا أدع أي أحد يحصل على هذا الفيروس أيايكن ما يجب علي فعلة
    bu virüsün yaşayanlara da bulaştığından haberdarsınız. Open Subtitles أنت على علم أن هذا الفيروس قد قفز إلى المعيشية عدم عودتهم.
    Ama bu virüsün bize uzun süreli bağışıklık vermeyebileceğini duymuş olabilirsiniz, bu da çiçek hastalığının yapacağı bir şey. TED ولكن ربما سمعت أن هذا الفيروس قد لا يمنحنا مناعة طويلة المدى- مثلما فعل لقاح الجدري.
    Bir an önce bu virüsün önüne geçilmesi gerekiyor. Open Subtitles يجب احتواء هذا الفيروس فيأقربوقتممكن.
    HH: Evet. Bence bu salgının umut ışıklarından biri, insanlığın, yapması gerekenin, ırk, ten rengi veya milliyete göre ayırt etmek yerine birlikte bir şeyler yapmak olduğunu fark etmemiz. bu virüsün zengin ya da fakir, önemli ya da önemsiz ya da ten rengi ya da uyruğu ne olursa olsun kimseye karşı ayrımcı olmadığı açık. TED هوانغ هونغ: نعم، أعتقد أن أحد الجوانب المشرقة لهذه الجائحة هو أننا ندرك أن الجنس البشري يجب أن يتكاتف بدلاً من التمييز بالعرق واللون أو جنسياتنا، من الواضح أن هذا الفيروس لا يميز ضد أي شخص، سواء كان غنياً أم فقيراً، مهم أو غير مهم أو أياً كان لونك أو جنسيتك.
    Başka bir şey yoksa müdire hanım, beni ve gemideki herkesi öldürmeden önce bu virüsün ne olduğunu öğrenmek istiyorum. Open Subtitles "إن كان هذا كل شيئ حضرة المديرة، فأريد أن أعرف ماهية هذا الفيروس قبل أن يقتلني." "وعلى الأرجح جميع الموجودين على هذه السفينة أيضا."
    Dünya Sağlık Örgütü 1979'ta, hastalığın kökünü kuruttuğunu ilan etmişti ama halen iki laboratuarda bu virüsün stokları mevcut: Open Subtitles أعلنت منظمة الصحة العالمية قضاءها على المرض في عام 1979 لكن لا يزال هناك مخزون من هذا الفيروس مخزن في مختبرين ...مركز السيطرة على الأمراض في أتلانتا و
    O halde bu virüsün Samaritan'ı yenmek için tek şansımız olduğunu da biliyorsundur. Open Subtitles اذاً يجب ايضاً ان تعلمي ان هذا الفيروس فرصّتنا الوحيدة لهزيمة (السامري)
    Dolayısıyla ben -- sanırım biz burada sizi erdemli, veri temelli virüsü size bulaştırmaya çalışıyoruz. bu virüsün adı gerçaktivizm. TED فأنا هنا بهدف - أعتقد أننا هنا بهدف حقن هذا الفيروس فيكم ، الفيروس القائم على البيانات الذي نسميه "حقشاط" (نشاط قائم على الحقائق)
    Şimdi, zamanla buraya geldik, diyelim ki akut arı felci virüsü -- eğer bir arıysanız muhtemelen buna sahip olmak kötüdür -- bu virüsün koksaki virüsü ile neredeyse hiç benzerliği yok, ama size şunu garanti edebilirim ki, ekranın sağındaki bu en korunmuş sekanslar buradaki bölgelerle tamamen aynı. TED و عندما نصل الى... هنا مثلا لنقل فيروس الشلل الحاد الذي يصيب النحل وإنه من السيء أن تصاب به إن كنت نحلة لا يوجد أي شبه بين هذا الفيروس و الفيروسات الكوكساكية و لكن أؤكد لكم أن التتابعات الأكثر ثبوتاً بين هذه الفيروسات على اليد اليمنى في الشاشة لها مناطق متماثلة في الاعلى
    Michelle, bu virüsün patolojisini biliyorsun. Open Subtitles -تعرفين تحليل هذا الفيروس
    Sean, bu virüsün neler yapacağını biliyorum. Open Subtitles (شون)، أعلمُ ما يفعله هذا الفيروس
    bu virüsün yanlış ellere geçmesine izin veremem. Open Subtitles لا يمكننى السماح لهذا الفيروس بأن يقع فى الأيدى الشريرة
    Yüzbaşı, eğer bu virüsün dışarı çıkmasına izin verirseniz, geride Amerikalı falan kalmayacak. Open Subtitles أيُها الكابتن، إذا سمِحت لهذا الفيروس بالخُروج، لن يبقَى هُناك أي مُواطِن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more