"bu yönde" - Translation from Turkish to Arabic

    • في هذا الاتجاه
        
    • بهذا الاتجاه
        
    • في ذلك الإتجاه
        
    • في هذا الإتجاه
        
    • والتي تمر هنا
        
    • في نفس الخط مع
        
    • تمر هنا لتقابل
        
    Bir uçak, siz bu yönde ilerliyorken yükselmeye başlar, böylece havalanır. TED حين تتحرك في هذا الاتجاه فإن الطائرة تبدأ في الارتفاع وبذلك تقلع.
    bu yönde buradan bir buçuk kilometreden az mesafede 1853'de bir İskoçyalı iğne ve şırınganın ilk patentlerini aldı. TED من هنا في هذا الاتجاه ب أقل من ميل، في العام 1853 قام رجل إسكتلندي بتسجيل الإبره والمحقنة كأول براءة اختراع لهُ.
    Şu yönde 14 milyar ışık yılı boyunca ne kadarsa, bu yönde de 14 milyar ışık yılı boyunca aynı sıcaklıkta. TED 14 مليار سنة ضوئية في هذا الاتجاه و14 مليار سنة ضوئية في هذا الاتجاه، بنفس الحرارة.
    O yüzden bu yönde bulmamızı istemediği bir şey olmalı. Open Subtitles إذاً، حتماً هناك شيء لا يريدنا أن نكتشفه بهذا الاتجاه
    Yaklaşık 12 yıl önce, mağaralar dikkatimi çekti ve tüm araştırmamı bu yönde odakladım. TED حنى قبل 12 سنةٍ تقريبا ، عندما أصبحتُ حقا مفتونةً بالكهوف. وبالفعل أصبحت أركز أغلب بحوثي في ذلك الإتجاه.
    Bence bu yönde bir hareket oldukça tehlikeli. Open Subtitles أظن أن أيّ حركة في هذا الإتجاه هي خطيرة.
    bu yönde ilerlemiş olmamız mantıklı geliyor. TED لذلك فمن المنطقي أن نتوجه في هذا الاتجاه.
    Alaska bu yönde, Japonya tam önümüzde ve Avustralya solumuzda. Open Subtitles آلاسكا ، في هذا الاتجاه ، اليابان في الجهة الأمامية و أستراليا في مكان ما جهة اليسار
    Parçalardan birinin bu yönde ilerlediğini söyledi. Open Subtitles قال أن أحد الجزئين كان متجهاً في هذا الاتجاه
    En düşük irtifamdaydım bu yönde ve hızlı gidiyordum ben de onu çektim. TED فوجدت انني علي أقل ارتفاع مسموح لي في هذا الاتجاه --بسرعة-- فاضطررت لشد ذلك.
    Evet, eşitsizlik bu yönde gider, ya da ben böyle derdim. TED نعم، هناك عدم مساواة في هذا الاتجاه.
    Ve benim bu yönde ilk adımım. Medulla Spinalis Yaralanmalarında yeni bir model geliştirmekti. Bu yaralanmanın önemli özelliklerinden bazılarının daha yakından görülmesini sağlayacaktı ve kontrollü deney koşulları sunacaktı. TED وكانت خطوتي الأولى في هذا الاتجاه هي تطوير نموذج جديد لإصابة العمود الفقري يسمح بتقليد بعض الملامح الأساسية للأذية عند الإنسان بشكل أكثر مع توفير ظروف عالية الضبط للقيام بالتجربة بنفس الوقت
    Kanıtlar, bu yönde hareket ettiğini gösteriyor. Open Subtitles الأدلة يقول أنه يتحرك في هذا الاتجاه.
    Pekâlâ. Sanırım kaynak bu yönde ve bela da şu yönde. Open Subtitles اعتقد أن المصدر بهذا الاتجاه والمشكلة بهذا الاتجاه
    bu yönde oradaki başka bir kümeste, ama orada da beyaz horoz yok. Open Subtitles هناك حظيرة دجاج بهذا الاتجاه ولكن لا يوجد ديك ابيض
    O zaman hemen bu yönde işlemlere başlıyorum. Open Subtitles ثم أنا سأحصل على بعض الأشياء في ذلك الإتجاه
    - Bölgede devriye gezen uçaklar var. - bu yönde gidecek 20 mil yolumuz var. Open Subtitles هناك منزلقات تقوم بدوريات في المنطقة علينا عبور20 ميل في ذلك الإتجاه
    UAV en yakın kasabanın bu yönde üç tık ötede olduğunu gösteriyor. Open Subtitles طائرة الإستطلاع التقتط بلدة بالقرب من هنا في هذا الإتجاه
    Otelin kuzeybatı köşesine bu yönde sürtün. Open Subtitles والتي تمر هنا لتقابل الركن الشمالي الشرقي للفندق هنا
    Peki düşünceleriniz bu yönde miydi? Open Subtitles ولكنهم كانوا في نفس الخط مع تفكيرك في ذلك الوقت؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more