Her gün kapıdan, dünyanın negatif tepki göstermesini bekleyerek çıkıyordum, yani önce onlara Bu yüzü gösteriyordum. | TED | كنت أخرج كل يوم متوقعًا من العالم رد فعل سلبي، لذلك منحتهم هذا الوجه اللئيم أولًا. |
Deli olacağım. Bu yüzü daha önce gördüğüme eminim. | Open Subtitles | هذا شيء يثير الجنون لقد رأيت هذا الوجه من قبل |
Bu yüzü bir pula basmalılar. | Open Subtitles | هه؟ انظرى الى هذا الوجه سوف يضعونه على الطوابع.. |
Evet, Bu yüzü tekrar gördüğünde, ehliyetimin üzerinde göreceksin. | Open Subtitles | أجل, في المرة المقبلة التي ترى بها هذا الوجه ستكون على رخصة القيادة خاصتي |
Becka: Tamam. PJ: Ve bazen sana neden Bu yüzü tercih ettiğini soracağım. | TED | بيكا: حسنًا. ب.ج: وأحيانًا سأسألك لماذا فضلتِ ذلك الوجه. |
-Bana Bu yüzü veren tanrı değildi, sendin... bombaların süresini üç dakikaya ayarlayarak altı olacaktı. | Open Subtitles | ليس الأله من منحني هذا الوجه أنه أنتَ عندما ضبط جهاز التفجير على ثلاث دقائق بدلاً مِنْ ستّة |
Bu iş bittiğinde, Bu yüzü alıp... yakmanı istiyorum. | Open Subtitles | عنما تنتهى هذه المهمة أريدك أن تاخذ هذا الوجه و تحرقه |
Ne kadar mutlu olduğuna bir bak. Bu yüzü yine görmek istiyorum. | Open Subtitles | أنظر كم كنت سعيداً أردت رؤية هذا الوجه ثانيةً |
Baksana ne kadar mutlusun. Bu yüzü yeniden görmek istedim. | Open Subtitles | أنظر كم كنت سعيداً أردت رؤية هذا الوجه ثانيةً |
Bundan sonra Bu yüzü televizyonda sık sık göreceksin. | Open Subtitles | أقول لك يا أبي ستشاهد هذا الوجه على التليفزيون كثيراً |
En az sekiz. Bu yüzü en son 4 Temmuz 1969'da gördüm. | Open Subtitles | آخر مرة رأيت هذا الوجه كان الرابع من يوليو 1969 |
Amerikan çocukları Bu yüzü başkandan daha iyi tanır. | Open Subtitles | الاطفال الامريكيين يستطيعوا ان يتعرفوا على هذا الوجه قبل الرئيس |
İnsanların, Bu yüzü sindirdiğimi düşünmesini istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن يظن الناس أني أقبل هذا الوجه. |
Bu yüzü bir daha görmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اُريد أن يُطالعني هذا الوجه ثانيةً |
Evet, Bu yüzü tekrar gördüğünde, ehliyetimin üzerinde göreceksin. | Open Subtitles | أجل, في المرة المقبلة التي ترى بها هذا الوجه ستكون على رخصة القيادة خاصتي |
Sonuçta kimse Bu yüzü onun saçları altında görmek istemez. Anlıyorum. | Open Subtitles | لأنّه لا أحد سيطيق رؤية هذا الوجه مع شعرها. |
Anne. Hayır, Bu yüzü tanıyorum. Bana söylemediğin şey nedir? | Open Subtitles | لا يا أمّي، أعرف تعابير هذا الوجه ما الذي تخفينه عنّي؟ |
Sonuçta Bu yüzü sizden daha iyi tanıyorum. | Open Subtitles | فرغم كل شيء أعرف هذا الوجه أفضل مما تعرفه أنت |
Ölümün Bu yüzü, en tahrip edici olanı. | Open Subtitles | هذا الوجه من الموت هي حتى الآن الأكثر تدميرا . |
Lütfen önce sakinleş. Ne! Bu yüzü daha önce görmüştüm. | Open Subtitles | من فضلك إهدئي لقد رأيت ذلك الوجه من قبل في المستشفى |
Bu yüzü görmeyeli çok zaman oluyor. Miami nasıldı? | Open Subtitles | هذا وجه لم أره منذ وقت طويل ، كيف حـالك (أليكس) كيف كـانت ميـامي ؟ |
Sende Bu yüzü görmek beni çok korkutuyor. | Open Subtitles | نعم أن أنظر إليك و أنت بهذا الوجه يجعلنى أخاف منك |