Görüyorsun, bu yaşlı adamın üzerinde hala biraz sihir kalmış. | Open Subtitles | أترى، ذلك الرجل العجوز لايزال لديه بعضاً من السحر. |
Kafayı çekecek, biraz tavuk yiyecek sonra da bu yaşlı adamın dünyasını sallayacağım. | Open Subtitles | سأثمل، آكل بعض الدجاج، وأمارس الجنس مع ذلك الرجل العجوز |
Kim bu yaşlı adamın üzerinde ağırlığı biraz olsun alırsa | Open Subtitles | لأن الشخص الذى يستطيع ان يخفف الضغط هذا الرجل العجوز |
Sonra bu yaşlı adamın fotoğraflarını biriktirmeye başladım. | Open Subtitles | لذا، فبدأت في تجميع المزيد من صور هذا الرجل العجوز |