Sosyal medya aracılığı ile son birkaç yılda bu yalanın daha da çok propagandası yapılabildi. | TED | في السنوات الماضية، كنا قادرين على نشر هذه الكذبة أبعد من ذلك. من خلال وسائل التواصل الإجتماعي. |
Ama bu yalanın arkasındaki gerçeği asla göremeyeceksiniz. | Open Subtitles | لكنّك لن ترى أبدًا الحقيقة خلف هذه الكذبة |
bu yalanın gerçekleşmesi için çok zaman harcadım bana gerçeği söylemesi için nihayetinde birine para ödedim. | Open Subtitles | إنتظرت وقتاً طويلاً في إنتظار هذه الكذبة أن تتحقّق. في حين أنّي دفعت لشخص ما أن يقول الحقيقة بلساني. |
Chuck, Susan'ın resimlerini gördü her birinizi sorguladı ve sende bu yalanın onu çekeceğini düşünüyorsun? | Open Subtitles | تشاك رآى لوحة سوزان و استجوبكن جميعا و تظنين ان هذه الكذبة لوحدها سوف تبعده؟ |
Bizlere engelli olmak hakkında yutturulan bu yalanın en büyük adaletsizlik olduğunu düşünüyorum. | TED | أعتقد حقَأ أن تلك الكذبة المباعاة لنا عن الإعاقة هي ظلم كبير. |
Senatör, ayyaşın teki, frengili yaşlı bir zampara ve nefes alıp vermek kadar doğal olarak, bu yalanın ona söyletildiğine bahse girerim ama bir nedenden ötürü... | Open Subtitles | السيناتور شخص غنى وجشع ,اجير قديم و أراهن ان هذه الكذبة تعود اليه |
bu yalanın çok fazla uzağını anlamak için daha ne kadar zeki olman gerekiyor? | Open Subtitles | كم عليك أن تكون ذكيا حتى تدرك أن هذه الكذبة ذهبت بعيدا جدا؟ |
bu yalanın ne kadar derinlere indiğini bilmiyoruz. | Open Subtitles | , نحن لا نعلم إلى . تنتهي هذه الكذبة |
Amerikan propangandası size, tek tek herkesin nasıl... arabaya, güzel kıyafetlere ve eve sahip olacağını gösterir... ama size hiçbir zaman bu yalanın arkasında yatan gerçeği göstermez. | Open Subtitles | في الدّعاية الأمريكيّة, سترى كيف الجميع ... لدىه سيّارة, الملابس اللّطيفة ,شقّة لطيفة ... لكنّك لن ترى أبدًا الحقيقة خلف هذه الكذبة |
Chloe bu yalanın yayılmasına yardım etti ve şimdi Mary intikam istiyor. | Open Subtitles | كلوي، ساعدتك علي نشر تلك الكذبة .و الآن ماري، تريد الإنتقام |
bu yalanın içinde yaşadığımız için! | Open Subtitles | لأننا نحيا في تلك الكذبة اللعينة |