Babalarımızın zamanında... bu arazide iki büyük bufalo sürüsü vardı. | Open Subtitles | في زمن آبائنا كان يوجد في ارضنا قطيعان من الجاموس |
bufalo Avcısı'nın acı içinde olması beni nasıl hisettiriyor biliyor musun? | Open Subtitles | أتريد أن تعرف كيف أشعر حول صائد الجاموس الذي يتالم ؟ |
Ama cidden, bu dokunaklı sözleri dinlerken kurt kanunu yani, balta-yay ve ok kanunu dışında başka bir kanunla engellenemeyen, güzel bölgemize doluşmakta olan geniş bufalo sürülerini ve vahşi Kızılderilileri bir kez daha gözümün önünde canlandırma şansı buldum. | Open Subtitles | ولكن، على محمل الجد، تحت سحر بلاغته، أرى مرة أخرى القطيع العظمى من الجاموس وحشية ريدسكن بالتجوال بأراضينا الجميلة |
Çünkü her bir bufalo avında kendi hayatlarını tehlikeye atmaktadırlar. | Open Subtitles | لأنه في كل صيد جاموس فإنهم يخاطرون بحياتهم. |
İşte, gey bir aslan. Gey bir bufalo. İşte, gey bir kaz sürüsü. | Open Subtitles | لدينا جاموس ماء شاذ هنا سرب من الأوز الشاذ |
Antilop ya da bufalo avlayıp gel-gitleri seyrederek zaman geçirdik. | Open Subtitles | اصطدنا الغزلان و الجاموس حيث كانوا نادرين أو فائضين |
Onun damıtılmış bufalo sütü senin olacak. | Open Subtitles | كعكة الفاصوليا بالجراد وحليب الجاموس المتخمر |
Bugün FBI görevlisi, kutsal kişilerce iyileştirilince, ...beyaz bir bufalo doğdu. | Open Subtitles | ولكن في هذا اليوم ، عندما كان الناس المقدسة أعطى مكتب التحقيقات الاتحادي ان الرجل معجزة ، ولدت الجاموس الأبيض. |
Buradakiler dünyanın en büyük kurtları olup bazıları 60 kilodan ağır olmalarına rağmen yetişkin bir bufalo bir tondan ağır gelebilir. | Open Subtitles | بالرغم أن الذئاب هنا هي الأضخم في العالم يزن البعض أكثر من 125 باوند فإن الجاموس البالغ قد يزن أكثر من طن. |
bufalo kendi sürüsünün güvenliğine dönmeyi başarırsa, o zaman kurtlar her şeye en baştan başlamak zorunda kalacaklar. | Open Subtitles | لو استطاع الجاموس أن يستعيد أمان القطيع فحينها ستضطر الذئاب أن تبدأ الأمر برمّته مجدداً. |
bufalo kendini güvene almak için bir çıkar yol arıyor ama gücü çoktan yitip gitmiş. | Open Subtitles | يقتحم الجاموس النهر للأمان. لكن تضمحلّ قوّته بالفعل. |
Scott Thorson'a bir bufalo kafası hediye ettiniz mi? | Open Subtitles | أقمت بتقديم هدية عبارة عن رأس جاموس مائي |
Tüm gördüğün bir bufalo olduğu için mutlu olmalısın. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ سعيدَ كُلّ تَرى جاموس. |
Bu varlıklar çakal yılan, karga, bufalo ve kurt şekline bürünmüştür. | Open Subtitles | تلك المخلوقات تظهر على هيئة قيوط أو ثعبان أو بقرة أو جاموس أو ذئب |
Fiziksel olarak kendilerini göstermek için karga çakal, yılan... ..bufalo veya kurt gibi görünmeleri bilinen bir şey. | Open Subtitles | معروف أنهم يترآون جسدياً كغراب أو قيوط أو ثعبان أو جاموس أو ذئب |
bufalo ve ejderin de suya ihtiyaçları olduklarından, onları buralarda bulmayı ümit ediyorduk. | Open Subtitles | ومن الطّبيعي أنّ الجواميس والتنانين تحتاج إلى المياه وهذا ما سيجمعهم مع بعضهم |
- bufalo İstasyonundan sola dönmemizi yazıyor. | Open Subtitles | عند محطه بافالو ماذا ؟ |
Şimdi çocuklar, bufalo hareketini yapacağız. | Open Subtitles | "والآن يا أطفال سنؤدي رقصة"الهروب إلى بافلو |
bufalo gibi horlayan aşçıyla bir odayı paylaştım. | Open Subtitles | شاطرت غرفة مع الطباخ :الذي كان يشخر بأغنية "كوما اون بوفالو" |
Şu an senden önüme bir bufalo çıkarmanı istiyorum. | Open Subtitles | انا اطلب منك الان ان يضع الثور نفسه امامي |
Savanada koşturur, bufalo kovalar, antilop avlardık. | Open Subtitles | نتسابق في الهضبة, نلاحق الثيران ونصطاد الغزلان |
# bufalo kız, bu gece dışarı çıkmayacak mısın # | Open Subtitles | المرأة راعية البقر ^ ^ من الصعب أن تخرج ليلاً |
Müziği işitiyorum ve bir bufalo görüyorum. | Open Subtitles | سماعُ الموسيقى و رأيتُ جاموساً آخَر |
Seninle ticaret yapacağım dedi zengin adam... 3 inek 9 bufalo... | Open Subtitles | وقال الغني, أأستبدلها بثلاث بقرات وتسعة جواميس |
Bu yüzden o lanet bufalo beni takip ediyor. | Open Subtitles | لِهذا ملاحقة الجاموسِ الملعونِ ني. |
Acaba lakabı bufalo mu? | Open Subtitles | أتساءل إن كانوا يدعونه بالجاموس... |