"bulaşıklar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأطباق
        
    • الصحون
        
    • صحون
        
    • اطباق
        
    • الاطباق
        
    • الصُحون
        
    • أطباق
        
    O bulaşıklar kendi kendine yıkanmayacak. Open Subtitles تلك الأطباق لن تغسل نفسها بنفسها، تعلمين ذلك.
    Abur cubur yiyorsun, çalışmıyorsun. Lavaboda bulaşıklar birikmiş. Open Subtitles و تأكلين أطعمة فاسدة ولا تعملين، و تتركين الأطباق تتراكم في الحوض
    Abur cubur yiyorsun, çalışmıyorsun. Lavaboda bulaşıklar birikmiş. Open Subtitles و تأكلين أطعمة فاسدة ولا تعملين، و تتركين الأطباق تتراكم في الحوض
    Akşam yemeği, bulaşıklar, yatak. Buna nasıl katlanıyor bilmiyorum. Open Subtitles العشاء ثم غسل الصحون ثم النوم لا عرف كيف تتحمل ذلك
    Colin ben seni sonra arasam..şimdi bulaşıklar belkiyor da Open Subtitles كولن هل تمانع الاتصال بي لاحقاً أنا مشغولة جداً الآن في الأطباق
    Yıkamam! O bulaşıklar benim erkekliğim! Erkekliğimi o lavabonun içerisinde ketçap ve makarnayla kalıplaşmış hâlde bırakmak istiyorsam... Open Subtitles لا ، تلك الأطباق هي رجولتي وإذا أردت أن تبقى رجولتي في المغسلة ملطخة بالكاتشب والمعكرونة
    bulaşıklar durulanırken size benim özel yulaflı kurabiyemden yapayım mı? Open Subtitles بَيْنما تُنقَع الأطباق فى الماء هلا يُمكننى أن أُعد لنا بعضاً من فطيرة الشوفان بالبُندق المُعدة منزلياً
    Üç saat kalmış, daha bulaşıklar yıkanmamış, içkiler hazırlanmamış, çocukların hediye çantaları sıraya koyulmamış ve evde buz bile yok. Open Subtitles باقي ثلاث ساعات، وما زالت الأطباق لم تُغسل، وعربة الشراب لم تُملأ، وحقائب هدايا الأطفال لم ترتب،
    bulaşıklar lavaboya Tessie. Open Subtitles منتج مايكل دينر ضعي الأطباق في الحوض يا تيسي.
    Eee iyi bir Amerikan eşi gibi bulaşıklar yıkamaya ne dersin? Open Subtitles اذا لماذا لاتكوني زوجة امريكية صالحة ؟ وتغسلي الأطباق
    bulaşıklar rafa yerleştirildi. Open Subtitles حسناً، إنّه منزل أسرة، وأنا آخر فرد في العائلة. الأطباق في الرف.
    bulaşıklar kendi kendini mi yıkayacak? Open Subtitles ،لن تنغسل الأطباق من تلقاء نفسها أم ستفعل؟
    Duymak istemiyorum. Lavabodaki bulaşıklar, klozet kapağını kaldırmak... Open Subtitles لا أريد سماع هذا - "الأطباق بالحوض، مقعد المرحاض مرفوع" -
    Duymak istemiyorum. Lavabodaki bulaşıklar, klozet kapağını kaldırmak... Open Subtitles لا أريد سماع هذا - "الأطباق بالحوض، مقعد المرحاض مرفوع" -
    Arka taraf bulaşıklar için. Yemekleri de şuradan alacaksın. Open Subtitles فى هذه المنطقة توجد الصحون من هنا تحصل على الطعام
    Bende de hayalet hikayeleri, maskaralıklar, bulaşıklar ve Sundance için dikilmesi gereken bir ördek kafası ve kıç deliği var. Open Subtitles أنا علي قراءة قصص الأشباح و عمل تمثيليات و غسل الصحون و بعد ذلك تخييط رأس البطة من أجل ساندانس و اصلاح فتحتها
    Bende de hayalet hikayeleri, maskaralıklar, bulaşıklar ve Sundance için dikilmesi gereken bir ördek kafası ve kıç deliği var. Open Subtitles أنا علي قراءة قصص الأشباح و عمل تمثيليات و غسل الصحون و بعد ذلك تخييط رأس البطة من أجل ساندانس و اصلاح فتحتها
    Akşamki bulaşıklar yıkanmış ama kahvaltı tabakları kirli. Open Subtitles صحون العشاء مغسولة، لكن أطباق الفطور ليست كذلك
    Lavaboda kirli bulaşıklar var. Mektuplar iki haftadır alınmamış. Open Subtitles الاطباق تم استخدامها إنّها بحوض المغسلة اسبوعان لم يتمّ جمع الرسائل
    Bütün o bulaşıklar ve de çamaşırlar ! Open Subtitles بكُلّ الصُحون والمكوى... آه!
    Siz burada kirli bulaşıklar gibi ıslanırken, Open Subtitles بينما كنت تكذب هنا تنقع نفسك كأنك كومة أطباق وسخة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more