Evli kadınlara bulaşmam, dram işlerine giremem hiç. | Open Subtitles | لا أعبث مع النساء المتزوجات، ولا أفتعل المآسي |
İki favori balığım içinde bulunmadıkça akvaryumlara bulaşmam. | Open Subtitles | أنا لا أعبث في أي وعاء حوض ...إلا اذا كان يحتوي على سمكتي المفضلتين |
Sana asla bulaşmam ahbap. | Open Subtitles | إنّك تعلم إنني لا أعبث معكم يا رفاق! هيّا! |
Üzgünüm, ama benim bu meseleye bulaşmam doğru olmaz. | Open Subtitles | آسف ولكن ليس من اللائق أن أتورط |
Öyle bir şeye bulaşmam. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لن أتورط في شئ مثل هذا |
Uzay ve zaman fiziğine bulaşmam. | Open Subtitles | أنـا لا أعبث بفيزيـاء الفضـاء و الزمن |
Hayır. Ona bulaşmam ben. | Open Subtitles | كلا، لن أعبث معها. |
Ama asla doktorlara bulaşmam. | Open Subtitles | أنا لا أعبث مع الأطباء. |
- O çete işlerine bulaşmam ben. | Open Subtitles | ولن أعبث مع أمو العصابات هذه |
- Savaş kahramanlarına bulaşmam B. - Savaş kahramanı mı? | Open Subtitles | ـ أنني لا أعبث مع أبطال حرب، (بي) ـ أبطال حرب؟ |
- Gelir Vergisi Dairesi'ne ben bile bulaşmam. | Open Subtitles | -حتى أنا لا أعبث مع مصلحة الضرائب . |
Ben o Ha Siktir'e bulaşmam. | Open Subtitles | "أنا لا أعبث مع "يا للهول |
Ben kimseye bulaşmam Momon! | Open Subtitles | لم أعبث مع أحد، (مومون)! |
Umarım bir kavgaya bulaşmam | Open Subtitles | آمل ألا أتورط في شجار |