"bulaşmaz" - Translation from Turkish to Arabic

    • يعبث
        
    • معدي
        
    • يتورط
        
    Adamlarımdan hiçbiri böyle işlere bulaşmaz. Open Subtitles لن تجد أياً من رجالي يعبث مع هذا النوع من النسوة
    Kimse ona bulaşmaz kimse onun dediğinin aksini yapmaz Open Subtitles الطبيعين يخافونه, لا أحد يعبث معهُو لاأحديَفعلشىءبدونأنيقُول.
    Kimse onlara bulaşmaz. Bu adamlar zevk için insanın böbreğini alır. Open Subtitles لا يعبث أحد معهم، فقد يتنزعون كليتك لا بهدف بيعها.
    - Onlardan sana hiçbir şey bulaşmaz. Open Subtitles ــ ليس لديهم أي مرض معدي
    Bana da bulaşmaz öyle değil mi? Open Subtitles اذن انا لست معدي ؟
    Ama son kuruşuma kadar bahse girerim ki Chris uyuşturucuya bulaşmaz. Kumar olacağını da sanmam. Open Subtitles مع ذلك أنا أراهن بآخر دولار أن كريس لايمكنه أن يتورط في ذلك ولا أتوقع المقامرة أيضا
    Dr. Brookner, biraz aklı olan hiç kimse eşcinsel politikasına bulaşmaz. Open Subtitles دكتورة "بروكنر".. لا أحد بنصف عقل يتورط في السياسة المتعلقة بالمثليين.
    Bunu duyunca maksimumda kimse sana bulaşmaz. Open Subtitles وأعتقد أنه لن يعبث معكِ أحد هنا
    - ...kimse bize bulaşmaz. - Üç hafta oldu. Open Subtitles يعبث احد معنا ان كنا متجمعين
    Kimse ona bulaşmaz. Open Subtitles لا أحد يعبث معه.
    - Çünkü o da bize bulaşmaz. Open Subtitles لم لا؟ - لأنة لا يعبث معنا
    Böylece kimse sana bulaşmaz. Open Subtitles - حتى لا يعبث معك أحد
    Söylediğim gibi hemen bulaşmaz. Open Subtitles كما قلت، هو ليس معدي جدا.
    bulaşmaz, değil mi? Open Subtitles إنّه غير معدي ، صحيح ؟
    Randy, benden hiçbirşey bulaşmaz. Hayır, hayır, hayır. Open Subtitles شبق، لست معدي.
    Hayır. Shawn böyle ucuz şantajlara bulaşmaz. Open Subtitles كلاّ، لا يتورط (شون) في أي عملية ابتزاز رخيصة.
    Andy öyle bir şeye asla bulaşmaz. Open Subtitles اندي لن يتورط ابدا بشيء كهذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more