"bulamadığım" - Translation from Turkish to Arabic

• لم أستطع العثور
• لا أستطيع إيجاده
• تسنح
• أجدكِ

Seni bulamadığım için yerini birisi aldı.
حينما لم أستطع العثور عليك كان علي إيجاد البديل

Üç yıllık ömründe nasıl olur da benim ömür boyu bulamadığım bir güzelliği yakaladın?
كيف تكون في الحياة منذ 3 سنوات و تجد امرأة لم أستطع العثور عليها طوال حياتي؟

bulamadığım şeyde oydu.
ذلك هو الشيء الذي لا أستطيع إيجاده.

bulamadığım birini öldüremem ki.
-لا أستطيع قتل ما لا أستطيع إيجاده

Henüz denemeye fırsat bulamadığım birkaç yeni fikrim var.
لدي بضع تجارب جديدة لم تسنح لي الفرصة لتجربتهم بعد

Ayrıca daha önceden söylemek istediğim ama bir türlü şans bulamadığım bir şey var.
و ،ثمّة شئ أردت قوله من قبل ولكن لم تسنح لي الفرصة

Seni bulamadığım zaman ne kadar endişelendiğimi biliyorsun.
تعرفين كم اُصاب بالقلق حينما لا أجدكِ!

İzini bulamadığım için özür dilerim.
للأسف لم أستطع العثور عليها

Ama Dylan'ı bulamadığım için ayrılamadım. Evde değildi.
لكن لم أقدر على الذهاب لأنني لم أستطع العثور على (ديلان)، لأنه لم يكن بالمنزل

Hayattayken söyleyeme şansını bulamadığım şeyler için ona bir mektup yazmamı söyledi.
هي قالت لي أن أكتب رسالة لأمي و أقول لها كل شيء عندما لم تسنح لكِ الفرصة لتقولي لها وهي حية

Arama fırsatı bulamadığım için özür dilerim.
آسف ، لم تسنح لي فرصة للإتّصال

Demek istediğim, bu resmin olduğu hikaye, benim... hiç yazma fırsatı bulamadığım başka bir kitap için yaptığım küçük deneysel bir yazıdan.
أعني القصّة المرافقة لهذا الرسم مِنْ... كتابة تجريبيّة لأجل كتاب آخر لمْ تسنح لي الفرصة لكتابته

Anna, her neredeysen bunca yıl boyunca başına her ne geldiyse seni bulamadığım için özür dilerim.
(آنا)، حيثما أنتِ ومهما كان ما أصابك قبل كلّ هذه السنوات... أنا آسفة جدّاً لأنّي لمْ أجدكِ