| Bir sene boyunca bir bok bulamadığın için beni hedef alıyorsun. | Open Subtitles | إنّك توجه الإتهام عليّ لأنّك لم تجد أيّ شيء طوال العام. |
| Küçük hazineni bulamadığın için mi öyle konuşuyorsun? | Open Subtitles | الكنز دائماً يجلب المشاكل للناس هل تقول هذا لأنك لم تجد أي كنز ؟ |
| Bu da bir şey bulamadığın anlamına gelir. | Open Subtitles | ممّا يعني أنّك لم تجد شيئاً |
| Bunun anlamının hiçbir şey bulamadığın olduğunu varsayıyorum. | Open Subtitles | أفترض أنّك لم تجد شيئًا. |
| Padma'yı henüz bulamadığın için fark ettiysen sana 'dedektif' demedim. | Open Subtitles | ستلاحظ أنّي تركت لعب دور المحقق بما أنك لم تجد (بادما) بعد |
| Bence havlu bulamadığın zaman olabilir. | Open Subtitles | اعتقد انه عندما لم تجد منشفة |