"bulamamışlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجدوا
        
    • يعثروا
        
    • يجدو
        
    • يكتشفوا
        
    • يَجدوا
        
    • يستطيعوا إيجاد
        
    • ما وجدوا
        
    • لم يعثرا
        
    Pekala, bir şey bulamamışlar uyuşturucu bağlantılı bir hesaplaşma olduğunu sanıyorlar... Open Subtitles حسنا، لم يجدوا شيئا في الحقيقة يظنون أن الأمر متعلق بالمخدرات
    Ben de sağa sola sordum ama duydum ki tek bir parmak izi bile bulamamışlar cinayet silahında bile. Open Subtitles فسألتُ وسمعت أنهم لم يجدوا ولا بصمةً واحدة ولا حتى سلاح الجريمة يبدو أن ملاكًا ما نظّف مسرح الجريمة
    Yüreğini aramış bulamamışlar hayvanın. Open Subtitles ولكنهم لم يجدوا قلباً داخل جسم ذلك الوحش
    Bölgeyi taramışlar, fakat hiçbir görgü tanığı bulamamışlar. Open Subtitles لقد قاموا بتمشيط المنطقة ولكنهم لم يعثروا على أي شهود
    Evet, zulasını da bulamamışlar. Bütün tünelleri ve mahzenleri aramışlar. Open Subtitles أجل، ولم يجدو مخبأه قطّ، إذّ بحثوا في كلّ الأنفاق والسراديب.
    Son görüldükleri yere adam göndermişler, ama birşey bulamamışlar. Open Subtitles لقد أرسلوا بعض الناس الى أخر موقع تم رؤيتهم فيه , لكنهم لم يجدوا شئ
    Hipofizinin yüzde 30'unu çıkarmışlar. Tümör bulamamışlar. Open Subtitles استأصلوا 30 بالمئة من الغدة لم يجدوا ورماً
    Şüphelinin insanları saldırganlaştırmak için PCP ya da başka bir uyuşturucu kullandığına dair bir iz bulamamışlar. Open Subtitles لم يجدوا اي آثر لمواد منشطة او سموم أخرى تدل على ان المجرم يحاول ان يجعل الناس عنيفيين
    Söylentiye göre hükümetten 10 milyon araklamış ama parayı bulamamışlar. Open Subtitles تقول الإشاعة أنه سلب الحكومة عشرة ملايين و لكنهم لم يجدوا النقود
    Hiçbir zaman cesedini bulamamışlar ve halen polisçe aranıyormuş. Open Subtitles لم يجدوا جثته أبداً ولا يزال مطلوباً للشرطة
    Söylediğin potansiyel hedeflerde bir şey bulamamışlar. Open Subtitles انهم مخطئون لم يجدوا شيئا في تلك المواقع التي اخبرتهم ان المجرمين سيستهدفونها
    lliunskaia'yı aramışlar, ama arkadaşlarınız Abby ve Carlos'u bulamamışlar. Open Subtitles لقد فتشوا القطار الذي نزلتي منه في يوليأنسكويا فلم يجدوا كارلوس وآبي
    Bowling topunu bulamamışlar. Ama araştıracaklarmış. Open Subtitles لم يجدوا كرة البولينج لكنهم سيكملوا التحريات
    - Boğulduğu tahmin ediliyormuş ama cesedi hiçbir zaman bulamamışlar. Open Subtitles إفترضوا بتعرضه للغرق لكنهم لم يجدوا الجثة قط
    Evet, bu odayı bulamamışlar. Polis şüphelenmiş ama araştırmalardan bişey çıkmamış eksik filmler dışında Open Subtitles أجل ، ولكن لم يجدوا هذه ، الشرطة كانت قلقة لأنها لم تجد الغرفة التي صور فيها الأفلام
    Kimyasal tepkimeye neden olabilecek ya da yangına yol açabilecek bir düzenek delili bulamamışlar. Open Subtitles مشّطت الشرطة المنطقة، ولم يجدوا أي مادة سريعة الاشتعال أو قنبلة.
    Evinin 8 kilometre uzağında tutuluyormuş ve onu bulamamışlar. Open Subtitles لقد كانت محبوسة على بعد 5 أميال من منزلها، ولم يعثروا عليها.
    Ne, verecek başka gerçek insan bulamamışlar mı? Open Subtitles ألم يعثروا على بشر حقيقيين ليعطوها لهم أم ماذا ؟
    - Peki o zaman. Patlamadan arta kalan bir şey bulamamışlar. Open Subtitles حسنٌ إذًا، لم يجدو أيّة بقايا في موقع الإنفجار
    Ama onun yerine şef yapmak istedikleri başka bir savaşçı da bulamamışlar. Open Subtitles و لكن لم يكن بمقدورهم أن يكتشفوا أى محارب آخر يمكنهم وضعه فى مكانه
    Cesetleri de bulamamışlar. Open Subtitles هم لم يَجدوا الأجسامَ.
    Hala parayı bulamamışlar. Open Subtitles ما زالوا لم يستطيعوا إيجاد المال
    Hayvan kontrol ekipleri hala arıyor ama hiçbir iz bulamamışlar. Open Subtitles لا. السيطرة الحيوانية ما زالت تنظر. حتى الآن هم ما وجدوا أيّ إشارة منهم.
    Ve Cho ile Rigsby'de bir şey bulamamışlar. Open Subtitles و(تشو) و(ريغسبي) لم يعثرا على أيّ شيء حتى الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more