"bulamayacağım" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن أجد
        
    • لن أحصل على
        
    • لا أجد
        
    • لَنْ أَجِدَ
        
    • لن أجدك
        
    • لن أعثر
        
    • أجدك فيه
        
    Henri çok güzel olduğunu söyledi. -Sanırım orda açık sarışınlardan bulamayacağım ama... Open Subtitles يقول ـ هنري ـ بأنها رائعة لن أجد شقراء هناك
    " Bu küçücük ülkede asla bir koca bulamayacağım." Open Subtitles لن أجد أبدا زوجا في هذا البلد الصغير والضيق
    Uygun bir elbise bulamayacağım zaten. Open Subtitles سوف لن أذهب , لأنني لن أجد مطلقاً فستان على أي حال
    Hiçbir zaman kırmızı pelerini, sarı ayakkabıyı ya da altın ineği bulamayacağım. Open Subtitles لن أحصل على الرداء الأحمر أو أجد الحذاء الأصفر أو البقرة الذهبية
    Bahçemi sularken Nick'in parçalarını bulamayacağım bir yere. Open Subtitles حسنا , لا أجد أجزاء من نيك في مكان ما في كل مرة أروي النباتات
    Bütçeme uygun bir yer bulamayacağım. Open Subtitles أنا لَنْ أَجِدَ أيّ شئَ محتملَ في مدى سعرِي.
    Seni bulamayacağım hiçbir yer yok. Open Subtitles لا يوجد مكان لا أستطيع الذهاب إليه لا يوجد مكان لن أجدك فيه
    Hiç faydası yok. O ağacı asla bulamayacağım. Open Subtitles لا جدوى من هذا ، لن أعثر على الشجرة مطلقاً
    Ama olabildiğince uzağa gitmezsem asla huzur bulamayacağım. Open Subtitles لكن لن أجد السلام مالم أرحل بعيداً بقدر ما يمكن.
    Sevip sevileceğim birisini asla bulamayacağım düşünüyorum. Open Subtitles و بأننى لن أجد أبداً شخصاً أحبه و يحبنى
    Hala kontrol ediyorum. Aptalca. Hiçbir şey bulamayacağım. Open Subtitles ما زلت أبحث، هذا غباء، لن أجد أي شيء
    Gidelim bence. Burada hiçbir şey bulamayacağım. Open Subtitles علينا الذهاب لن أجد شيئاً مناسباً هنا
    "Anlaşılan bu kutuda parmak izi veya DNA bulamayacağım." Open Subtitles "يبدو أنّي لن أجد أيّة بصمات أو حمض نوويّ على هذه العلبة"
    Hayır bulamayacağım, bulamam. Open Subtitles ستجدين حلا لذلك لا, لن أجد, لا أستطيع
    - Peki evinizi ve ofisinizi arasam bu şişelerden bulamayacağım yani, öyle mi? Open Subtitles -إذن لو فتّشتُ شقتك ومكتبك فأنتَ تخبرني أنني لن أجد أيّ من هذه القوارير؟
    Mimar olarak zaten bir iş bulamayacağım. Open Subtitles لن أحصل على عملٍ كمهندسة معماريّة بكل الأحوال
    Çok utandım. Şimdi asla bir koca bulamayacağım! Open Subtitles هذا شئ مهين جدا لن أحصل على زوج الآن
    Çünkü şöyle düşünüyorlar:" Eğer bunu kapmazsam, belki de hiçbir zaman bulamayacağım." Open Subtitles لأنهم يفكّرون "إن لم أحصل على هذا المكان، قد لا أجد مكاناً أبداً"
    Belki hiç bulamayacağım. Open Subtitles ومن المحتمل أن لا أجد ابداً
    Harvard başvurunuzu inceledim... bana kendi hakkınızda... kağıtta bulamayacağım ne anlatabilirsiniz? Open Subtitles فَحصتُ كَ التطبيق إلى هارفارد... ما تُخبرُني حول نفسك لَنْ أَجِدَ على هذه قطعةِ الورق؟
    Ben de tamam, seni bulamayacağım bir yere saklan dedim. Open Subtitles قلت لها ، حسنا إذهبي للاختباء في مكان ما حيث لن أجدك أبدا
    Akalım şu partiye! Asla gerçek aşkı bulamayacağım. Open Subtitles يجب أن نذهب إلى تلك الحفلة لن أعثر أبداً على الحب
    Eğer seni bulamayacağım bir yere gidersen özgürsün. Open Subtitles إذا اختفيت في مكان ما لا استطيع أن أجدك فيه ستصبح حراً لا استطيع فعل ذلك يا رئيس - لماذا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more