| Sizi çağırdım çünkü bulduklarım oldukça garip ve sizin soruşturmanızla alâkalı olabilir. | Open Subtitles | إتصلت لأن نتائجي كانت غير عادية وظننتُ انهم قد |
| Kendi bulduklarım ile uyumlu. | Open Subtitles | بما يتفق مع نتائجي الاصلي. |
| bulduklarım benimdir. | Open Subtitles | أي شيء أجده يمكنني الأحتفاظ به. |
| bulduklarım benimdir. | Open Subtitles | أي شيء أجده يمكنني الأحتفاظ به. |
| İşte bulduklarım. Baldırdaki kan kurbanınkinden farklı İkisi de inceleniyor. | Open Subtitles | حسناً, هذا ما وجدته لك الدماء الموجودة على الجلد تختلف |
| Ama bulduklarım ise kendilerine ait olan insanlardı ve bana ilham verdiler. Birkaç olağanüstü insan ve size kahramanlarımdan birkaçını tanıtmak isterim. | TED | ولكن ما وجدته كان أناساً ينتمون لأنفسهم، وقد ألهموني، كانوا أشخاصاً مميزين حقاً، وأرغب أن أقدم لكم بعض أبطالي. |
| Kısaca tüm bu kindarları alıp bir bilim adamı gibi onları petri kabına koymak. Ve işte bunlar da bulduklarım. | TED | أخذتُ أساساً جميع الحاقدين، ووضعتهم في طبق مخبري مثل العالِم، وهذا ما وجدته. |
| Hayır, büst süper. Garip olan benim bulduklarım. | Open Subtitles | لا لا لا التمثال جميل ، ولكن ما وجدته غريب |
| İşte bulduklarım. | Open Subtitles | خلال الـ 10 سنوات الماضية. ها هو ما وجدته. |