Ama bir şey anlamına gelmez. Hala tekrar Noxon bulmak zorunda. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني أي شيء مازال علينا إيجاد النيكسون مرة أخُرى |
Eğer sana söylemezse, başka bir yol bulmak zorunda kalacağız, bunu yapabilecek yegâne kişi de sensin. | Open Subtitles | حسنًا، إن لم يخبركِ، فسيتوجب علينا إيجاد وسيلة أخرى، وأنتِ وحدكِ القادرة على فعل هذا. |
Sekiz saat içinde 6 uygun organ bulmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | علينا أن نجد ستّة أعضاءٍ مطابقةٍ في خلال ثماني ساعات |
Eğer o çocuklar için bir baba istiyorsa, gerçek babaları bulmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | إن كانت تريد أب لهؤلاء الأطفال يجب عليها أن تجد الشخص المناسب |
Öncelikle beni bulmak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن يمسك بي أولاً |
Kendisi için yiyecek bulmak zorunda yoksa yavruları hayatta kalamaz. | Open Subtitles | يجب أن تعثر على طعامها وإلا لن تنجو أشبالها |
Kendi yolunu bulmak zorunda! | Open Subtitles | لابد له أن يجد طريقه بنفسه |
Ev bulmak zorunda kalacağımi okul ve çocuk doktoru bulmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | علي ان اجد منزلا ، علي ان اجد مدرسة اجد طبيب اطفال |
Yani bu köpek işi olmazsa bu tasma kayışlarıyla yapacak başka bir şey bulmak zorunda kalırız. | Open Subtitles | لذا فإذا لم تنجح قضية الكلب هذه تعلمين علينا إيجاد شيء آخر لنفعله بهذه الرابطات، تعلمين ؟ |
Doug, Ruby için tercümanlık yapamayınca yeni bir çevirmen bulmak zorunda kaldık. | Open Subtitles | (بما أن (دوج) لا يمكنه الترجمة لـ(روبي توجّب علينا إيجاد مترجم جديد |
100'ünü de bulmak zorunda değiliz. | Open Subtitles | ليس علينا إيجاد المئة |
Biz yapılır. - Hala ilk Zankou bulmak zorunda. | Open Subtitles | مازال علينا إيجاد (زانكو) أولاً |
Pekala, biz de o zaman başka bir bakirelik bozma fırsatı bulmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | حسناً ، علينا أن نجد لكِ طريقة أخرى للتخلّص من بكارتك |
O halde sen olmadan bunu yapmanın bir yolunu bulmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | ؟ إذن علينا أن نجد طريقاً لنفعلها بدونكم |
Size yeni bir dış görünüş bulmak zorunda kalacağız. | Open Subtitles | ... علينا أن نجد لك مظهراً جديداً |
- Kusura bakma annemi bulmak zorunda. | Open Subtitles | صحيح. آسفة، لكن عليها أن تجد والدتي. |
Sözleşmenin kopyasını bulmak zorunda kalacak. | Open Subtitles | سيكون عليها أن تجد نسختها من العقد. |
Öncelikle beni bulmak zorunda. | Open Subtitles | يجب أن يمسك بي أولاً |
Kendini kanıtlamak için başka bir yol bulmak zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | يجب أن تعثر على طريقة آخرى لتثبت نفسك |
Kendi yolunu bulmak zorunda! | Open Subtitles | لابد له أن يجد طريقه بنفسه |
Düşük yaptığımı farkedince gizli bir yer bulmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | حين ادركت انني اجهض كان علي ان اجد مكانا بعيدا |