"bulmamız için" - Translation from Turkish to Arabic

    • للعثور على
        
    • لنجدها
        
    • كي نجده
        
    • لإيجاد
        
    • لنا لنجده
        
    • علينا لنجد
        
    • لإكتشاف من
        
    İlk önce bize General Arsenov'u bulmamız için yardım edeceksin. Open Subtitles بادئ ذي بدء ، عليك أن تساعدينا للعثور على الجنرال. كيف سأقوم بهذا؟
    Yeri bulmamız için sadece 15 dakikamız var. Open Subtitles لدينا 15 دقيقة فقط للعثور على المكان
    Bu ilacı bulmamız için daha çok sebep veriyor bize. Open Subtitles ‫وهذا مبرر قوي للعثور على علاج
    - Cinayet silahını yok eder... ve bize bulmamız için beyaz kırık parçalar bırakır. Open Subtitles وحطمت سلاح الجريمة, وتركت لنا قطعا صغيرة مكسورة لنجدها
    Veya değiştirip bizim bulmamız için buraya bırakmışlardır. Open Subtitles لربّما نسخوه. أو غيّروه وتركوه لنا كي نجده.
    Kristal'i bulmamız için bize yardım et... Open Subtitles أخبرنا عن خطتك لإيجاد البُوتَقة الملعونة
    Tarihin en parlak zekalı gruplarından biriyiz çünkü arkalarında, bulmamız için bıraktıkları şeyi buldun ve anlamını çözdün. Open Subtitles نحن بصحبة بعض أذكى العقول في التاريخ، لأنك وجدت ما تركوه لنا لنجده وفهمت معناه.
    Beyaz Saray Cheng'i bulmamız için baskı yapıyor. Open Subtitles "البيت الأبيض يضغط علينا لنجد "تشينج
    Glitch'i öldüren gerçek katili bulmamız için yaklaşık 1 saatimiz var Şef Dedektif tarafından aranmadan önce. Open Subtitles لدينا حوالي ساعة لإكتشاف من قتل (غليتش) فعلاً قبل أن يتم إستدعائي مِن قبل رئيس المُحققين.
    O ve kız Marwan'ı bulmamız için elimizdeki tek ipucu bu yüzden şüphelileri tesbit eder etmez, onları canlı olarak ele geçirmemiz çok önemli. Open Subtitles هو والفتاة خيطنا الوحيد للعثور على (مروان, لذا بمجرد أن نتعرف عليهما، لابد أن نقبض عليهما أحياء
    O ve kız Marwan'ı bulmamız için elimizdeki tek ipucu. Open Subtitles (هو والفتاة خيطنا الوحيد للعثور على (مروان
    Şu an, bu rehine Bakan Heller'ı bulmamız için elimizdeki en iyi şans. Open Subtitles حتى الان، هذا الخاطف هو فرصتنا الوحيدة للعثور على الوزير (هيللر)
    Şu an, adamlar Behrooz Araz'ı öldürmeden önce onu bulmamız için uyduya ihtiyacımız var. Open Subtitles نحن الان في حاجة إلى القمر الصناعي للعثور على (بهروز) قبل أن يقتلوه
    Hayward'ı bulmamız için en iyi şansımız o. İkimiz gidip onunla konuşalım. Open Subtitles إنها فرصتنا المثلى للعثور على (هايوارد) أنت وأنا سنذهب للتحدث إليها
    Kadın hala bagajdaysa havası bitmeden onu bulmamız için 8 saatimiz kaldı demektir. Open Subtitles إن ما زالت في صندوق السيارة فلدينا 8 ساعات لنجدها -حتى ينفذ منها الهواء
    Sonra bulmamız için evine kokainle parayı yerleştirdin. Open Subtitles ثمّ زرعتما "الكوكايين" والمال في منزله لنجدها.
    Buraya konmuş, bizim bulmamız için bırakılmış gibi. Open Subtitles انه ينتظر هناك كانما ترك لنا كي نجده
    Bu, bize cesetleri ve kanıtları bulmamız için biraz zaman kazandıracak. Open Subtitles وبهذا يمكننا أن نوفر بعض الوقت لإيجاد تلك الجثث والدليل
    Yürüyüşçüleri bulmamız için bize lazım olan da bu. Open Subtitles حسناً، ذلك جلّ ما نحتاج إليه لإيجاد المُتنزّهين.
    Tarihin en parlak zekalı gruplarından biriyiz çünkü arkalarında, bulmamız için bıraktıkları şeyi buldun ve anlamını çözdün. Open Subtitles نحن في شركة لبعض أعظم العقول على مدى التاريخ بسبب أنك وجدت ما تركوه لنا لنجده وفهم المعنى منه
    Beyaz Saray Cheng'i bulmamız için baskı yapıyor. Open Subtitles "البيت الأبيض يضغط علينا لنجد "تشينج
    Teşekkürler. Glitch'i öldüren gerçek katili bulmamız için yaklaşık 1 saatimiz var Şef Dedektif tarafından aranmadan önce. Open Subtitles لدينا حوالي ساعة لإكتشاف من قتل (غليتش) فعلاً قبل أن يتم إستدعائي مِن قبل رئيس المُحققين.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more