"bulmasını" - Translation from Turkish to Arabic

    • يجد
        
    • يعثر
        
    • يجده
        
    • تعثر
        
    • يجدنا
        
    • يجدها
        
    • لإيجادنا
        
    • ليكتشف
        
    • أَنْ تَجدَ
        
    • تجدنا
        
    Onun mutlu olmasını istiyorum. Başka bir otelde, başka bir arkadaş bulmasını istiyorum. Open Subtitles إننى أريده أن يكون سعيداً أريده أن يجد صديقة آخر فى الفندق الآخر
    Sadece o tek bacaklı puştu bulmasını söyle, tamam mı? Open Subtitles أخبرهُ بأن عليه أن يجد ذو القدم الواحدة اللعين. إتفقنا؟
    Kore'nin her yerinden gelen çocuklar burada barınıyor, ve rahip onların uygun aileler bulmasını sağlıyordu. TED كان لديه أطفالا من جميع أنحاء كوريا يعيشون هناك، وكان يجد عائلات لهؤلاء الصغار.
    Kimsenin onu bulmasını istemiyor. Galiba onun için başka planları var. Open Subtitles لايفترض ان يعثر عليها احد اعتقد ان لديه خطط أخرى بشأنها
    Dönüp Janoth'un o adamı bulmasını engellemeliyim. Open Subtitles ويجب ان اعود الى هناك حتى احرص على الا يعثر عليه جانوث.
    Ama hiç kimsenin bulmasını istemeyip de sakladığı şey neydi acaba? Open Subtitles أجل لكن ماذا يحاول إخفائه ولا يريد أن يجده أحد ؟
    Hala İtalya'da yaşarken kendisine uygun bir gelin bulmasını umut ediyorum. Open Subtitles لا زلت آمل أن تعثر على زوجة مناسبة بينما أنت في إيطاليا
    Birisinin cesedi bulmasını sadece bir zaman meselesi olarak gördüm. Open Subtitles اعتقد انها مسألة وقت حتى يجد أحد ما الجثة
    Çok geç olmadan Hicks'in o yuvayı bulmasını sağla. Open Subtitles أحرصى على أن يجد هيكس العش قبل أن يفوت الأوان
    Crabbe ve Goyle'ın bunları bulmasını sağlayın. Open Subtitles إحرصا على أن يجد كراب وجويل هاتين رون، ربما علي أنا فعل ذلك
    Sadece oğlumun aşkı bulmasını istedim, bu o kadar kötü mü? Open Subtitles أنا أريد فقط أن يجد ابني الحب هل هذا سيء؟
    Babamın, dergisini bulmasını istediğim son yer, okulumdu. Open Subtitles آخر مكان رجوتُ أن يجد أبي مجلته فيه، هو مدرستي
    Cep telefonuna, onun cep telefonunu bulmasını ve nerede olduğunu göstermesini söyledim. Open Subtitles أخبرت هاتفكِ أن يجد هاتفها و يريني مكانها أخبرت الهاتف
    Bu yüzden otelde kalıyordum, çünkü beni bulmasını istemiyordum. Open Subtitles لذلك ماكثة فى الفندق حتى لا يعثر علىَّ أحد
    Bu yüzden otelde kalıyordum, çünkü beni bulmasını istemiyordum. Open Subtitles لذلك ماكثة فى الفندق حتى لا يعثر علىَّ أحد
    - Ama ısırık izleri oldukça olağandışı. - Dr. Goodman'dan bir doğabilimci bulmasını iste. Open Subtitles شكل عضة غير اعتيادي أبداً طلبي من الدكتور جوودمان ان يعثر على عالم احياء
    Nasıl olsa çalışmayacaktı, ve kimsenin bulmasını da istemezdik. Open Subtitles لم يعد يعمل على أية حال و لا نريد أن يجده أي أحد
    Çünkü polislerin uyuşturucuları bulmasını istemiyorsun. Open Subtitles لآنك لا تريد أن تعثر الشرطة على المخدرات
    Peki, biz ne yapacağız, birinin bizi bulmasını mı bekleyeceğiz? Open Subtitles إذن ، ماذا نفعل؟ فقط ننتظر حتى يجدنا شخص ما؟
    O zaman Fornell'e sorma, onu bulmasını söyle. Open Subtitles اذا لا تسأل فورنيل أخبره أن يجدها
    Kimsenin bizi bulmasını istemediler. Open Subtitles حسنا، هم لم يريدوا أي شخص لإيجادنا.
    Birilerinin bir tedavi bulmasını mı bekliyorsun? Open Subtitles هل تنتظرين شخصاً آخر ليكتشف لكِ ذلك ؟
    Benden görmeyi hak ettiği sevgiyi ona verecek birini bulmasını istiyorum. Open Subtitles أُريدُها أَنْ تَجدَ شخص ما يعاملها بكُلّ الحبّ الذى كانت تستحقه منّي.
    Şu tipik giyimli seksi kızdan... ve hipnoz uzmanının bizi bulmasını. Open Subtitles عبرت الصحراء و استخدمت شخصاً منوماً مغناطيسياً كي تجدنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more