Kocoum onu bulmaya gitti ve beyaz adam ona saldırdı. | Open Subtitles | وكوكوم ذهب للبحث عنها وهذا الرجلالأبيضهاجمة. |
Çünkü Danny onu bulmaya gitti. | Open Subtitles | -لأن "داني" ذهب للبحث عنها سأوفرعليكِعناءالسفر.. |
İğrenç hayatlarımızı sonlandırmanın başka bir yolunu bulmaya gitti. Ve bulduğunda kendimi yeniden kurban edeceğim. | Open Subtitles | ذهبت لإيجاد سبيل لإنهاء حيواتنا المقيتة، وحينما تفعل ذلك، فسأضحّي بنفس مُجدداً. |
Seni bulmaya gitti zannediyordum. | Open Subtitles | ظننتها ذهبت لتبحث عنكٍ |
Saklanmak zorunda olmayacağımız bir yer bulmaya gitti sadece bizim ulaşabileceğimiz bir yer. | Open Subtitles | ذهب ليبحث عن مكان كي نختبئ فيه، مكان لا يستطيع أحد الوصول إليه سوانا. |
Sanırım Japon adamı bulmaya gitti. | Open Subtitles | -أعتقد أنها ذهبت لتجد الرجل الياباني |
- Bazı cevaplar bulmaya gitti. Bana söylediği bu. | Open Subtitles | ذهب للبحث عن أجوبة هذا ما أخبرني به |
Lewis'i bulmaya gitti ve neden gitti biliyormusun? | Open Subtitles | لقد ذهب للبحث عن "لويس" وانت تعرف لماذا |
Sanırım yapıştırıcı bulmaya gitti. | Open Subtitles | أظنه ذهب للبحث عن لاصق |
Böylece bunu yapan kişi olduğunu sandığı kişiyi bulmaya gitti. | Open Subtitles | لذا ذهبت لإيجاد الشخص الذي ظنته مسئولاً |
Bonnie ve Jeremy'yi bulmaya gitti. Vakit konusunda endişeli. | Open Subtitles | ذهبت لإيجاد (بوني) و(جيرمي) لقد قلقت حيال الوقت |
Başka bir tane daha bulmaya gitti. | Open Subtitles | إنها ذهبت لتبحث عن واحد آخر. |
- Büyükbabamı bulmaya gitti. | Open Subtitles | - ذهبت لتبحث عن جدك |
Al Clark, sanırım ismi buydu... o--yaptığı işi bıraktı... ve onu bulmaya gitti. | Open Subtitles | ..."اعتقد ان اسمه كان "الكلارك لقد اضاع ما فعله ثم ذهب ليبحث عنه |
- Hayır, üzgünüm. - Alistair Fitz'i bulmaya gitti. | Open Subtitles | لا،آسف- ذهبت لتجد (أليستر فيتز)- |
Biraz daha ot bulmaya gitti. | Open Subtitles | - لقد ذهب لإحضار بعض المخدر |
Hataymış. Virgil oraya barmeni bulmaya gitti ama yanlış adamı buldu. | Open Subtitles | كان مخطئاَ " فيرجل " ذهب لإيجاد نادل الحانة |
Senin için bir sağlık görevlisi bulmaya gitti ama bakıyorum da hemen kendine geldin. | Open Subtitles | ذهب ليجد لك طبيباً، لكن أرى أنك على ما يرام |
Devriyeye çıkmak için Spike'ı bulmaya gitti. | Open Subtitles | -كلا، لقد ذهبت تبحث عن سبايك للقيام بدورية |
Doaa çocuğu alıp da annesi boğulunca, ağlayan çocuğa dedi ki, "Annen sadece sana su ve yiyecek bulmaya gitti." | TED | عندما أخذت "دعاء" الولد الصغير وغرقت الأم، قالت للطفل الباكي: "ذهبت لتحضر لك الطعام والشراب". |
Telefon kulübesi bulmaya gitti. | Open Subtitles | ذهبت للعثور على هاتف عمومي. |