Eğer o tümörü bulmazsak muhtemelen bir kez daha inme olacak ve ölecek. | Open Subtitles | أصيبت بجلطة و سكتة دماغية ستصاب بأخرى و تموت إن لم نجد الورم |
bu ne anlama gelecek? Bunun gibi başka bir yıldız bulmazsak, | TED | كيف سيكون الأمر لو لم نجد نجماً آخر مثل هذا؟ |
Ona birini bulmazsak fahişelerle çıkmaya başlayacak. -Fahişeler mi? | Open Subtitles | إن لم نجد له أحداً سيبدأ دفع النقود لممارسة الجنس |
Ve anladığıma kadarıyla, eğer Detroit'e götürebilsin diye Drew'yu onun için bulmazsak, onun yerine bizi götürecek. | Open Subtitles | أكثر من مرض الملاريا وكما أفهم , إن لم نجده له فسوف يحضر شفراته إلى المدينة ويستبدلها بشفراتنا |
Eğer yükleyiciyi bir saat içinde bulmazsak 6 adet çok önemli nükleer felaket gerçekleşecek. | Open Subtitles | إذا لم نعثر على الصاعق خلال ساعة سيكون لدينا ست كوارث نووية |
Bir yol bulmazsak bütün hepsi sonsuzluğa karışır. | Open Subtitles | شعبى بأكمله سيضيع الى الابد اذا لم نجد سبيلا |
Bu yaratığı durdurmanın bir yolunu bulmazsak Sharkzilla bütün denizlerin sahibi olacak. | Open Subtitles | اذا لم نجد طريقه لايقاف هذا القرش سوف يمتلكون البحار |
Eğer Triffid'leri yok etmenin bir yolunu bulmazsak, ırkımız yok olacak. | Open Subtitles | اذا لم نجد طريقة لهزيمة الترايفد الجنس البشري سينقرض |
Bu işe bulaştığı için üzgünüm ama peşimizdekilerin kim olduğunu bulmazsak daha fazla ceset olacak. | Open Subtitles | اسف انه دخل في هذا الامر لكن ان لم نجد كائنا من يكون سوف يكون في طريقنا جثث اكثر |
Bölge Yarışması için başka bir binici bulmazsak, yarışma hakkı bile elde edemeyeceğiz. | Open Subtitles | إن لم نجد فارساً آخر قبل البطولة الإقليمية فلن نتأهل حتى للمشاركة |
- Hayır, dosyaları bulmazsak şantajla hapisten çıkacak. | Open Subtitles | سيخرج نفسه من السجن .بالإبتزاز إن لم نجد ملفاته |
Bir Karakan daha bulmazsak başka dünyalı köyü kalmayacak. | Open Subtitles | إذا لم نجد دماء الليل، لن يكون هناك أي قرى أرضيين |
Eğer Enos'u yok etmenin bir yolunu bulmazsak, her defasında bir canla, hiçbir şey onu Charleston'ı ele geçirmekten alıkoyamaz. | Open Subtitles | إذا لم نجد وسيلة لتدميره، عندئذ لن يمنعه شىء من الاستيلاء على تشارلستون، روح واحدة في نفس الوقت. |
Bir Karakan daha bulmazsak başka dünyalı köyü kalmayacak. | Open Subtitles | إذا لم نجد دماء الليل، لن يكون هناك أي قرى أرضيين |
Köstebeği bugün bulmazsak bir uzun vaden olmayacak. | Open Subtitles | لن يكون لديكِ الوقت للتفكير في لعبة طويلة مُحكمة إذا لم نجد الجاسوس اليوم |
Eğer onu bulmazsak bir sürü insan zarar görür. | Open Subtitles | ، إذا لم نجده سيتعرض الكثير من الأشخاص للأذى ، هل فهمت ذلك ؟ |
Eğer onu bulmazsak, bir sürü insan zarar görür. | Open Subtitles | إذا لم نجده ، سيتعرض الكثير من الأشخاص للأذى |
Eğer yükleyiciyi bulmazsak, ülkemizdeki nükleer güç santrallerininin nüvelerinin eriyeceğini sen söyledin, Jack. | Open Subtitles | لقد قلت لتوك أن مفاعلاتنا النووية ستنصهر إذا لم نعثر على هذا الصاعق يا (جاك) |
Titan'ın zayıf noktasını bulmazsak, bütün şehri yok edecek. | Open Subtitles | إذا لم نعثر على نقطة ضعف (تيتان) فسيدمر المدينة بأسرها |