"bulmuştum" - Translation from Turkish to Arabic

    • وجدت
        
    • وجدته
        
    • وجدتها
        
    • عثرت
        
    • وَجدتُ
        
    • وجدتك
        
    • وجدتهم
        
    • جدت
        
    • عثرتُ
        
    • وَجدتُه
        
    • لم اكن فى وعيى
        
    Kızım kollarımın arasındaydı. Bir şekilde onu taşıyacak gücü kendimde bulmuştum. Open Subtitles كانت أبنتى على ذراعى طوال الوقت بشكل ما وجدت القوة لحملها
    Ben de tam sana para kazandıracak bir iş bulmuştum. Open Subtitles فى الوقت الذى وجدت لك فيه طريقة أخرى لكسب العيش
    Ben de nihayet Miranda'nın horultusundan kaçacak bir yer bulmuştum. Open Subtitles كنت قد وجدت أخيرا مكانا للهروب ميراندا وتضمينه في الشخير.
    Yüz yıl önce gömülen, bir zaman kapsülünün içinde bulmuştum. Open Subtitles وجدته في كبسولة زمن دفنت قبل أكثر من مائة سنة
    Aşağıdaki yarım kazak var ya, merhum teyzeme ait, tavan arasında bulmuştum. Open Subtitles ونصف القميص في الأسفل، ذلك ينتمي لعمتي الميتة، وجدتها في علية منزلها.
    Birkaç yıl önce Silver Bluff'taki bir vakada da bunlardan bulmuştum. Open Subtitles لقد عثرت على هذا داخل الحقيبة الفضّية كخدعة منذ بضعة سنوات
    O altın haçı bulmuştum, hatırlıyor musun, adanın kuzey tarafında? Open Subtitles وجدت أن الصليب الذهبي، تذكر، على الجانب الشمالي من الجزيرة؟
    İmparatorun hayatının kurtarılmasında yardım etmiştim. Harika bir iş bulmuştum. Open Subtitles لقد ساعدت فى انقاذ حياة الإمبراطور لقد وجدت مهنة مجزية
    Pleiades takım yıldızından ışın dalgası yayılacağına dair kanıtlar bulmuştum. Open Subtitles نعم، بالطبع أتذكر وجدت أدلة على سلسلة توهجات كبيرة جداً
    Biliyorum. Bir keresinde, kaybettiği bir hava boşluğu hızlandırıcı partikülünü bulmuştum. Open Subtitles أعلم ، فقد وجدت له مسرع للجزئيات صغير كان قد أضاعه
    Örneğin bu haritayı başta uygunsuz bulmuştum, Çünkü Çinli öğrenciler böyle büyürlerdi. TED على سبيل المثال ، وجدت هذه الخريطة في غير محلها لأنها هي التي اعتاد عليها الطلاب الصينيون
    Ve öğrenen biri oldum, çünkü kendimi öğrenen insanlar topluluğu arasında bulmuştum. TED أصبحت طالب علمٍ لأني وجدت نفسي في مجتمع من المتعلمين.
    Yeni tutkumu bulmuştum ve şehir ortamı benim oyun sahamdı. TED لقد وجدت شغفي الجديد والبيئة الحضرية كانت ساحة اللعب.
    Sonsuz hayatın bir yolunu bulmuştum ve bunu, Navid'in en sevdiği tek şey pahasına yaptım, yani dokunmak ve dokunulmak. TED كنت قد وجدت طريقة للحياة الأبدية، على حساب الشيء الوحيد الذي تحبه نافيد كثيرا، وهو أن تلمس الأشياء وتُلمس.
    Önceden keşfe çıktığımda bazı geyik izleri bulmuştum. Open Subtitles لقد وجدت آثار أيّل لقد قمت بالإستكشاف مبكراً
    Teknenin pruvasını oradaki iskeleye bağlı olarak bulmuştum. Open Subtitles لقد وجدت قوس قاربى و قد ربط إلى رصيف الميناء
    Bir kere onu buz dolu küvetin içinde deli gömleğinden kurtulmaya çalışırken bulmuştum. Open Subtitles لقد وجدته من قبل فى حوض استحمام ملئ بالثلج وهو يحاول فك قيود
    Bankta bulmuştum. Senin olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد وجدته على نفس المقعد و قد قلت أنه لك
    Siz kapıyı kırarken gongun arkasında bulmuştum. Open Subtitles لقد وجدتها بجوار الجرس عندما كسرتم الباب
    Birkaç ay önce belediye planlarına göz atma fırsatını bulmuştum. Open Subtitles قبل عدة شهور، وبالعناية الإلهية... عثرت على خطة مجلس المدينة...
    Santa Monica'da okyanusun yanında harika bir arazi bulmuştum. Open Subtitles وَجدتُ ملكيةَ مدهشةَ في سانتا مونيكا على المحيطِ
    Seni dolabında sadece topuklular ve sütyenle bulmuştum, hatırlıyor musun? Open Subtitles أتتذكرين عندما وجدتك بخزانتك بأحذيه ذات كعب عالي وحمالة صدر فقط؟
    Çünkü onları öldürdükten 2 hafta sonra bulmuştum. Open Subtitles بسبب انني وجدتهم بعد أسبوعين من بقائهم تحت السرير
    Yaptığımı fark etmeden, gerçekten kendimi bulmuştum. Open Subtitles يعني أنا حقا جدت نفسي غير مدرك أود أن فعلت ذلك.
    İki yılın ardından sonunda bir tanık bulmuştum ki kendisi de öne çıkmaya hazırdı. Open Subtitles بعد سنتان، بدا وكأني أخيرًا قد عثرتُ على شاهد الذي كان راغبًا بالتقدم بشهادته
    Bunu küçükken "YıIdız Kapısı" nda bulmuştum. Open Subtitles * وَجدتُه مَع * بوابه النجوم عندما كُنْتُ طفله
    Kafayı bulmuştum, herhalde. Open Subtitles لابد انى لم اكن فى وعيى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more