"buluşacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

    • ستقابل
        
    • ستقابلين
        
    • ستلتقي
        
    • تقابله
        
    • تقابلهم
        
    • تلتقين
        
    • ستقابلني
        
    • ستقابله
        
    • تُقابلين
        
    • تقابلين
        
    • سيقابلك
        
    • ستقابلها
        
    Evet, 10'u 15 geçiyor. Eski bir dostla falan mı buluşacaksın? Open Subtitles نعم، العاشرة والربع، هل ستقابل صديق قديم أم ماذا؟
    Aileyle buluşacaksın. Onlara, çocuğun bir önceki gece kaçırıldığını ve senin oğlunu ona karşılık yem olarak kullandıklarını söyleyeceksin. Open Subtitles ستقابل العائلة وستخبرهم أنك أُختطفت في الليلة السابقة
    Sark'la, Raslak Cihad'ın bir temsilcisi kılığında Denpasar'da buluşacaksın. Open Subtitles ستقابلين سارك فى دنباسار متنكره مثل راسلاك الجهاد
    Sağırla nerede buluşacaksın ki? Open Subtitles لكن أين ستلتقي بكماء؟
    Beyzbol sahasında buluşuruz dediysen buluşacaksın. Open Subtitles لقد قلت له بأنك سوف تقابله في ملعب كرة المضرب
    Onlarla yeniden buluşacaksın. Open Subtitles سوف تقابلهم مرة أخرى
    Buradaki uçakta NATO üniformalı bir ajanla buluşacaksın. Open Subtitles سوف تلتقين بوكيل حلف شمال الأطلسي هنّا...
    Benimle orada buluşacaksın, değil mi? Open Subtitles إذاً ستقابلني هناك, أليس كذلك؟
    Taşı anlaştığımız parayla takas edeceğin yerde, onunla ve karımla buluşacaksın. Open Subtitles لذا ستقابله برفقة زوجتي بالمكان الذي ستتم فيه الصفقة
    Kızlarla buluşacaksın, golf sahasında bir petrol zenginininkini yalamayacaksın. Open Subtitles ستقابل فتيات, ولن تضاجع مدير حقل نفط في ملعب غولف لعين.
    Kızlarla buluşacaksın, siktiğiminin golf sahasında petrol şirketi yöneticileriyle takılmayacaksın. Open Subtitles ستقابل فتيات, ولن تضاجع مدير حقل نفط في ملعب غولف لعين.
    Bekleyelim bakalım. Kiminle buluşacaksın. Open Subtitles انا فى إنتظارك لارى من ستقابل ؟
    Gidip bu adamla Central Park'da buluşacaksın sen elbiseyi vereceksin, o da sana kızı verecek. Open Subtitles "أنت ستقابل هذا الرجل في "سنترال بارك وستعطيه الثوب وهو سيعطيك الفتاة تقريباً هذا نفس ما سيحدث
    - Demek biriyle buluşacaksın. - Evet. Open Subtitles ـ أوه، إنّك ستقابل شخصاً مــا ـ أجل
    Gümrükten geçince... bizim elemanlarla buluşacaksın. Open Subtitles عندما تصلين الى العملاء ستقابلين أناس منا
    Bugün birisiyle buluşacaksın, galiba? Open Subtitles مهلاً، ستقابلين شخصاً ما اليوم، صحيح؟
    MI6'dan bir bağlantıyla 5:00 de buluşacaksın. Open Subtitles ستقابلين متصلكِ من "أم آي 6" في الساعة الخامسة.
    İstanbul'un neresinde buluşacaksın? Open Subtitles وأين ستلتقي بها في "إسطنبول" ؟
    Onunla ne zaman buluşacaksın? Open Subtitles أين مفترض أن تقابله ؟
    Onlarla yeniden buluşacaksın. Open Subtitles سوف تقابلهم مرة أخرى
    - Orada kiminle buluşacaksın? Open Subtitles -من تلتقين هناك ؟
    Benimle bankanın orada buluşacaksın sanıyordum. Open Subtitles .. ظننتك ستقابلني في المصرف و
    Bu akşam yemeğinde kiminle buluşacaksın? Open Subtitles من الذى كنت ستقابله على العشاء؟
    - Öğle yemeği için Jon'la mı buluşacaksın? Open Subtitles -هل سوف تُقابلين (جون) للغداء؟
    - Arkadaşlarınla mı buluşacaksın? - Oh, selam. Open Subtitles تقابلين بعض الرفاق ؟
    Onunla orada buluşacaksın. Kolay gelsin. - Tamam, efendim, sağol. Open Subtitles سيقابلك هناك , أتمنى لك التوفيق - حسناً يا سيدى..
    Onunla mı buluşacaksın, yani şu doktorla? Open Subtitles هل ستقابلها للدكتورة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more