"buluşması" - Translation from Turkish to Arabic

    • موعد
        
    • لقاء
        
    • شمل
        
    • إجتماع
        
    • يقابل
        
    • أجتماع
        
    • تقابلني
        
    • يقابلني
        
    • ليقابل
        
    • للمواعدة
        
    • يقابلنا
        
    • يقابله
        
    Bir buluşması vardı yani muhtemelen seks ile falan meşgul oluyordur. Open Subtitles . عنده موعد لذا ،هو من المحتمل سيكون . مشغول اللّيلة
    Akşam saat 7'den sonra iki insanın buluşması randevudur, değil mi? Open Subtitles حسناً , في أي وقت يجتمع فيه شخصان بعد السابعة مساءاًَ إنه موعد , صحيح ؟
    buluşması olduğunu biliyorduk. Biraz endişelenmiştik. Open Subtitles علمنا أن لدية لقاء ما ، وكنا قلقين بعض الشيء.
    Ne hüzünlü bir aile buluşması. Harika değil mi, Brian? Open Subtitles ياله من لم شمل أسرة سعيد أليس هذا عظيم , براين؟
    İzci anneleri buluşması şu an biraz aptalca olur, değil mi? Open Subtitles إجتماع للأمهات الآن يبدو هذا غبياً، صحيح؟
    Şey kardeşin için o genellikle gel ve üçüncü kez al buluşması oluyor. Open Subtitles حسناً ، بالنسبه لأختك موعد تعال وأحصل عليه للمره الثالثه
    Kate'le bu akşam dışarı çıkacağız ve işler düşündüğümün yarısı kadar bile iyi giderse bu, hayatımın son "ilk buluşması" olabilir. Open Subtitles سوف أخرج في موعد مع "كاتي" الليلة وإذا جرى الأمر بشكل جيد كما أمل سوف يكون الموعد الأول الأخير في حياتي
    Wow, yani ilk buluşması Joy ile birlikte mi olacak? Open Subtitles نجاح باهر، لذلك أول موعد من أي وقت مضى سيكون مع الفرح؟
    Sadece oyun buluşması. Open Subtitles لاشئ أكثر فقط موعد للعب الاطفال 133 00: 04: 36,727
    Bence bu bir çeşit çiftler buluşması, değil mi? Evet. Open Subtitles -I يعني أنها نوع من مثل موعد مزدوج، أليس كذلك؟
    Mike Lobos'un buluşması saat kaçta demişti? Open Subtitles ما الوقت الذى قال مايك أنه سيكون موعد إجتماع لوبوس ؟
    Belki de baba-oğul buluşması pek de iyi gitmedi. Open Subtitles لذا ربّما جرى لقاء بين الاب والابن لمْ يسر بشكل جيّد جداً.
    Bilmiyorum. Telefonunu kontrol ettim. buluşması olacağına dair bir işaret yok. Open Subtitles لا أعرف، فقد تحققتُ من هاتفه، ولمْ يكن هُناك أيّ دلالة على وُجود لقاء.
    İki arkadaşın buluşması ve sevişmesiydi. Open Subtitles كان لقاء بين الأصدقاء لم نقم علاقة
    Tamam söyle bu aile buluşması olayı nedir? Open Subtitles حسنًا, هيا انطُق, ما حكاية لم شمل العائلة؟
    Aile buluşması, tatiller falan? Open Subtitles لم شمل الأسرة، والعطلات، وهذا النوع من الأشياء؟
    - Evet. Lise arkadaşı buluşması. - Lise arkadaşı buluşması ha? Open Subtitles ـ نعم ، إجتماع لم الشمل للمدرسة الثانوية ـ لم الشمل ، ؟
    - Evet. Lise arkadaşı buluşması. - Lise arkadaşı buluşması ha? Open Subtitles ـ نعم ، إجتماع لم الشمل للمدرسة الثانوية ـ لم الشمل ، ؟
    Metalin itiş gücüyle buluşması mı? Umarım iyi bir nişancısındır. Open Subtitles المعدن يقابل قوة الدفع ولكن مازلت من الأفضل لك أن تكون رامياً جيد
    Michael, bu bir toplantı odası buluşması. Open Subtitles مايكل، هذا أجتماع غرفة أجتماعات
    Burada benimle buluşması gerekiyordu. Open Subtitles كان لا بد أن تقابلني هنا عجبي ، إنها متأخرة مجددا
    Bizimle burada buluşması gerekiyordu ama, nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles كان يفترض أن يقابلني هنا و أنا لا أعلم أين هو؟
    Ve sonra birkaç adamını Lord Buckingham ile buluşması için gönderdi. Open Subtitles وبعد ذلك ارسل رجل ليقابل هذا اللورد بكنغهام عندما تدخل الباخرة
    Pekala. Grup buluşması. Open Subtitles حسنا, مجموعة للمواعدة
    Partnerimi bizimle burada buluşması için çağırıyorum. Kolonlar? Open Subtitles سأطلب من شريكي أن يقابلنا هنا الأعمدة
    Bugün buluşması gerekiyor. Open Subtitles يجب ان يقابله اليوم جلسة اطلاق سراحة ستكون في الغد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more